Adayların seçimlerdeki rolü!..

“İlk önce oyunun kurallarını öğrenmelisiniz, sonra da herkesten iyi oynamayı.” (Einstein)

Adayların seçimlerdeki rolü!..

Siyasi partilerin mahalli seçimlerle genel seçimlerde aldıkları reyler mukayese edildiğinde adayların seçimlerdeki etkinliği çok rahat fark edilir. Genel seçimlerde parti genel başkanının (liderin) etkinliği ön plana çıkarken mahalli seçimlerde adaylar belirleyici olmaktadır. İşte yıllar itibariyle mukayeseli seçim sonuçları…   2004 Türkiye Mahalli Seçim sonuçları (%):    Ak Parti                CHP              MHP İl Genel Meclisi ……………………                        41,67                 18,23                10,45 Belediye Başkanlığı (Büyük şehir hariç )              40,18                  20,72               10,14

Büyükşehir Belediyesi  ……………                     46,06                   24,45              ……

  2009 Türkiye Mahalli Seçim sonuçları (%):     Ak Parti           CHP             MHP İl Genel Meclisi ……………………..                       38,39                  23,08          15,97 Belediye Başkanlığı (Büyük şehir hariç )                38,64                24,70           16,50   Büyükşehir Belediyesi  ……………                        42,19                32,43             12,37   Genel Seçim sonuçları (%):                                  2007                   2011                Ak Parti  …………………                                       46,58                  49,83 CHP………………………                                       20,87                 25,98           MHP………………………                                      14,27                  13,01 Yukarıdaki tablo gösteriyor ki; Ak Parti ve MHP mahalli seçimlerde genel seçimlerden daha az rey alırken, CHP ise mahalli seçimlerde genel seçimlerden fazla rey almaktadır. Öyle görülüyor ki, parti genel başkanının liderlik vasıfları Ak Parti ve MHP’de adayların üzerinde bir artı değer kazandırırken, CHP’de Sayın Kılıçdaroğlu partisine artı bir değer kazandırmıyor, aksine puan kaybettiriyor! Diğer bir ifadeyle CHP’de mahalli seçimlerde adaylar genel başkanlarından daha fazla etkili olduğu görülüyor. Belki de bazı vilayetlerde CHP’li belediye başkan adaylarının genel başkanlarını ön plana çıkartmadan propaganda yürütmeleri bu sebeple olabilir! Yukarıdaki tablonun bir mesajı da; MHP’de ve özellikle AK Parti’de adaylar seçim kazanmada pek etkili olamasalar da seçim kaybettirmeye sebep olabiliyorlar!   30 Mart seçimleri, her ne kadar bütün siyasi partilerin yarışı gibi görülse de, bir tarafta iktidar partisi Ak Parti ile diğer tarafta bütün muhalefet partilerinin yarışı olarak geçecektir. Muhalefet partilerinin müşterek hedefi; iktidar partisi Ak Parti. Şu an itibariyle Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik ve hitabet avantajıyla yarış, Ak Parti’nin (1-0) lehine başlamış görülüyor. Ak Parti’nin “ben lafa değil, icraata bakarım” reklam filmleri de seçmeni olumlu etkileyecek gibi… Bu skorun tersine dönmesi adayların davranışlarına bağlı olacaktır. Adaylar nasıl hareket etmeli, nelere dikkat etmeli?..
  • Adaylar Türkiye genel politikasına pek girmemeli.
Mahalli seçimlerde seçmen genel politikalardan ziyade mahalli hizmetlerle ilgileniyor... Genel başkanlar da zaten yeterince bu mevzulara giriyor, seçmenler de TV, radyo ve basından geniş olarak takip ediyor..
  • Seçmenle ikili münasebete, sıcak temasa dikkat etmeli. Elini sıkarken gözlerinin içine bakmalı. Bir eli seçmende gözleri başka yerlerde olmamalı. Yapmacık değil samimi musâfaha yapmalı.
Hele “Bir eli cebinde, bir eli seçmenin elinde, gözler başka yerlerde” hiç olmamalı... Böyle bir adaya seçmen iltifat etmez. Belki nezaketen ona bir şey söylemez ama söyleyeceğini sandıkta söyler! Elini cebe atma alışkanlığını terk edemeyenler, (hiç değilse seçim süresince) pardösü, ceket ve pantolonların dış ceplerini diktirmeliler. Seçim sürecince güneş gözlüğü kullanılmamalı. Kazaya sebebiyet vermemek için de cepte güneş gözlüğü taşınmamalı.
  • Nezaket kurallarına azami derecede dikkat edilmeli. Sevgi ve saygıda kusur etmemeye gayret etmeli.
Ev ve kahve toplantılarında bacak bacak üstüne atmaktan kaçınılmalı. Seçmenin inanç ve kültürüne muhalif söz ve hareketlerde bulunulmamalı.
  • Kırsal bölgelere ve iç kesimlerdeki ilçelere lüks araba ve lüks kıyafetlerle gidilmemeli…
Böyle bir hareket, o bölge seçmeninin gözün içine bakarak ona hareket etmek gibi algılanır. Kibir ve gösteriş alameti olarak görülür.
  • Randevulu toplantılara zamanında gidilmeli... Seçmenler bekletilmemeli.
  • Cenaze ve taziye ziyaretleri ihmal edilmemeli. Fakat buralarda parti propagandası yapılmamalı. Cenaze çıkan eve siyasi ziyaret yapılmak isteniyorsa taziyeden en az 8-10 gün sonra gidilmeli.
  • Öncelikle kendi partili seçmeniyle kucaklaşmalı, irtibat kurulmalı.
Kendi partilisini ‘çantada keklik görme alışkanlığı’ terk edilmeli.
  • Diğer partililerden rey almak isteyenler, öncelikle o partilerin ve partililerin aleyhinde konuşmaktan vazgeçmeliler.
Diğer parti adaylarının (onlara göre) olumsuzluklarını anlatmak yeri kendilerini ve projelerini anlatmalılar. Birilerinin kusurlarının başka birilerinin meziyeti olmadığını öncelikle adaylar benimsemelidir. Hakaret edilen ve rencide edilen seçmenin hakaret ve rencide edenlere iltifat ettiği ve rey verdiği görülmemiştir.
  • İlk defa seçime katılan ve aday olanlar, aday oldukları sahada yeterli bilgi sahibi olmalılar.
Mesela belediye meclis üyesi veya il genel meclis üyelerinin vazifeleri nelerdir? Bu adaylar seçildikleri zaman ne yapacaklar ve nasıl çalışacaklar? Başkalarının eğitim vermesini beklemeden kendileri o bilgilere önce ihtiyaç duymalı, sonra eksikliklerini gidermeliler. Bilgiye ihtiyaç duymayana verilen bilginin faydası olmaz!
  • Bilhassa belediye başkan adayları, o seçim bölgesindeki kendi partisinin aday adaylarının desteğini almayı ihmal etmemeli ki, aday adaylarının yakın çevresinin reylerinin başka partilere gitmesine mani olmalı.
Bir seçim bölgesinde Ak Parti genel seçimlerde aldığı reyi alamamış olursa, bunun sorumlusu, kesinlikle seçmen olmayacaktır! Bilinmelidir ki, bunun sorumlusu; adaylar ile milletvekilleri ve teşkilat üyelerinin koordineli çalışamamasıdır. 30 Martta ‘kim, hangi aday ne kadar rey aldı’ diye bakılmayacak, ‘hangi parti ne kadar rey aldı’ diye değerlendirilecektir. Adaylar ve parti yetkilileri kadar seçmen de sorumluluğunu bilmeli... Herkes sorumluluğunun gereğini yerine getirmelidir. 30 Mart’ta Türkiye genelinde; Ak Parti reylerinin %38’in altına düşmesi krize davetiye demektir! Ak Parti’nin %39 üzerinde alacağı her puan, gerek Türkiye’de gerek Orta Doğu ve Balkan ülkeleriyle Türkî Cumhuriyetlerde istikrar göstergesi olacaktır!   “İnsanlar pek çok şeyi öğrenmişler; kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi… Fakat çok basit bir şeyi, ‘kardeş gibi yaşamayı’ öğrenememişler! (Martin Luther King)  Vesselam… 02.03.2014
YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN