Ak Parti'yi Bekleyen Tehlike

 “Ey Gönül! Bir sürü dostlarının yanında, elbet ki düşmanların da olacak;  Ama imtihan ya bu, onca düşmanın var iken seni dostun vuracak.” (Hz. Mevlana)

Ak Parti'yi bekleyen tehlike

AHMED ÇITLAKOĞLU yazıyor Mevcut muhalefet partilerinin (mecliste bulunan bulunmayan) hiç biri Ak Parti için tehlike arz etmiyor! Çünkü onların parti programlarında kaleme aldıkları düşüncelerinin çoğunu Ak Parti icraata dönüştürmüş durumda.  Muhalefetten İktidarın icraatlarına ciddi eleştiri gelememesi de bundan olsa gerek… Adeta seçmen her güne yeni bir proje ile uyanıyor… Ak Partinin bu tür icraatları devam ettiği sürece, muhalefetin söylemlerinin iktidara puan kaybettirmesi pek mümkün gözükmüyor! Peki, esas tehlike ne? Ak Partiyi gelecekte iki önemli tehdit unsuru bekliyor! Bir: Bugüne kadar makam ve mevki verilip söz sahibi olan, parti sayesinde kimlik ve kişilik kazanmış,  Genel Başkana yakın veya yakın gözüken muhtemel “bürütüs”ler!..  Bu, her büyük ve güçlü kuruluşlar ve siyasi partiler için endişe verici bir unsur!..  Küçük ve zayıf kuruluşlar ile marjinal partilerin böyle bir sıkıntısı olmayabilir… Tarihte bütün ihanetler; gerek devletler bazında gerek müesseseler nezdinde hep kendi içindeki veya en yakınındaki “güven telkin etmiş!” kişilerden gelmiştir. Herhangi bir hırsızlık veya suikast olaylarında ilk akla gelen isimler ve araştırılan şüpheliler “en yakınlar” değil midir? En başarılı ajanlar; yıllarca kendilerini “en yakınlarda” en iyi gizleyebilenlerdir… Tayyip Bey’in bu ihtimali iyi bildiğine ve gerekli tedbirleri aldığına inanıyorum… Tayyip Bey’den sonra Ak Parti nasıl olur? Ak Partiyi bekleyen ikinci tehlike; Tayyip Bey’den sonra halkın partiye desteğinin aynı oranda devam edip etmeyeceği olgusudur!. Bugün halkın Ak Partiye teveccühünün altında, hükümetin yaptığı etkili ve farklı hizmetler kadar Başbakan’ın şahsına duyulan sevgi ve güven yatmaktadır… Tüzük gereği, bu dönem Tayyip Bey’in partide son yılları… Tüzük değişikliği ile partide hizmet süresinin uzatacağı düşünülemez… Aksi halde verdiği sözlerin tutarlılığı zedelenir, halkın güveni sarsılır, karizma çizilir… R.Tayyip ERDOĞAN muhtemelen geleceğin Cumhurbaşkanı. Hem hakkı, hem de en layığı... Ancak ondan sonra partinin durumu ne olacak? Partide bölünme yaşanır mı? Parti dağılır endişesi ile kendi geleceklerini garanti altına almak isteyen kesimlerin “gemiyi erken terk etmeye” hazırlanmaları, bölünmeyi hızlandırır mı? Belki sırf bu ihtimaller uğruna muhalefet partileri; Sayın Başbakan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesini teşvik edebilirler! Malum; rahmetli Turgut ÖZAL Cumhurbaşkanı seçildi, partisi dağıldı… Sayın DEMİREL Cumhurbaşkanı seçildi, partisi dağıldı… Her partinin; lider ve şartlar değişse de değişmeyen bir tabanı vardır. Partileri esas ayakta tutan bu kesimdir. Ak Partinin gerçek tabanı % 30-35 seviyesindedir. Geri kalanı her an değişecek şartlara göre saf değiştirebilecek kesimdir.  Bazı kesimler var ki Ak Partiyi; memlekete ve millete verdiği hizmetlerden dolayı değil, kendilerine sağladığı menfaatlerden dolayı veya kendilerine dokunmadıkları için desteklemektedirler… İyi bilinmelidir ki Ak Parti güç kaybetmeye başladığında partiyi ilk terk edecekler; bu iktidar döneminde en fazla büyüyen ve partinin nimetlerinden en fazla istifade eden kişi ve kesimler olacaktır! Onların partisi yoktur… Onların menfaati vardır… Zafiyet başladığında partiyi ilk onlar terk edecekler ki, gelecek iktidar adaylarına yeşil ışık yakmış olsunlar!.. R.Tayyip ERDOĞAN’dan sonraki dönemde Ak Partinin dağılmaması ve istikrarı yakalamış Türkiye’nin tekrar ekonomik ve siyasi krizlere düşmemesi için güçlü kadroların kurulmasına ihtiyaç vardır. Genel Başkana Teşkilat raporları sağlıklı veriliyor mu? R.Tayyip ERDOĞAN iyi bir teşkilatçı… Belki de diğer bütün vasıflarının yanında öne çıkan en önemli vasfı bu… Bu sebeple olmalıdır ki Teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına da Ekrem ERDEM gibi tecrübeli bir teşkilatçıyı getirmiş… Öyle ki geçen dönem milletvekili değilken de bu görev Ekrem Bey’e verilmişti… Buna rağmen, Genel Merkeze teşkilat raporlarının sağlıklı gönderilmediği kanaati hakim!... Taşra teşkilatlarının seçmenle irtibatı zayıf… Seçmen, derdinin dinlenmediğinden, muhatap bulamadığından şikâyetçi… Hatta şikâyetini yetkililere ulaştıramamaktan muzdarip… Ak Partinin yüksek rey almasında teşkilat mensuplarının pek etkisinin olmadığı müşterek kanaat… Bugüne kadar halk Tayyip Bey’in şahsına rey verdi… Milletvekillerinin bazen halk ziyaretlerinde bulunduğu, “halkın derdini dinlediği” basında yer alır. Lakin, “falan tarihte yapılan halk ziyaretlerinde tespit edilen halkın talep ve şikayetleri  Sayın milletvekillerimizin çalışmalarıyla neticelendirilmiştir” gibi ikinci bir haber pek görülmemiştir… Öyle anlaşılıyor ki Genel Merkez müfettişleri teşkilatları sadece seçimlerden seçimlere ziyaret ediyor!...  Veya yukarıya yeterli rapor sunulmuyor!... İl Başkanı ve Yönetim Kurulu teşekkülünde dikkat edilmesi gereken hususlar: Tayyip Bey  “Dindar gençlik” yetiştirmekten, Mehmed Akif’i anarken “Asım’ın neslinden” bahsediyor… Öncelikle ve özellikle İl Başkanı atamalarında bu vasıflar dikkate alınmalıdır… İl Başkanı “seçimi” değil “ataması” tabirini bilerek kullanıyorum… Genel Merkezin bir İl Başkanın tespitinde; bildiği ve güvendiği bir kişi üzerinde tercih yapması gayet normaldir. Böyle de olması gerekir… Ama buna “seçim” demeyelim… Ancak Genel Merkezin İl Başkan seçimini eleştirenler önce kendilerine bakmalılar! İl kongrelerinin tarihleri aylar öncesinden bilinmektedir… Herhangi bir il’de, daha evvel milletvekilliği yapmış, İl ve İlçe Başkanlığı yapmış, İl ve İlçe Teşkilatlarında vazife almış kişilerden veya Sivil Toplum Kuruluşlarından Genel Merkeze herhangi bir teklif gönderilmemişse Genel Merkez yetkilileri ne yapsın? Tabii ki elindekilerle idare edecektir!.. Zamanında müdahil olmayanlar neticeye razı olmalıdırlar… Buna rağmen, Genel Merkez atayacağı İl Başkanını (kitabına uydurarak!) 3-5 aday adayı arasından seçmiş olsa; daha demokratik ve inandırıcı bir tavır sergilemiş olur… Özellikle İl ve İlçe Başkanlarının tespitinde Sivil Toplum Kuruluşlarının da görüşleri sorulmalıdır… STK’lar, sadece seçim dönemlerinde ziyaret edilmelerinden şikâyetçiler… Bilinen bir gerçek; taşra teşkilatları Tayyip Bey’in hızına ayak uyduramıyor!.. Teşkilat binalarına komşu esnafları ziyaret etmeyen, komşularıyla selamlaşamayan yöneticilerin olduğu Genel Merkezin bilgisi dâhilinde mi acaba? Yoksa soruyu; “komşularıyla selamlaşan kaç yönetici gösterilebilir” diye mi sormalı? Yönetim Kurulu Üyelerinde aranması gereken vasıflar: Siyaset ve iş dünyasında Erdemli insan için “olmazsa olmaz” iki vasıf öne çıkartılır; mesleki liyakat ve ahlaki yetkinlik. “Hocaların hocası” sıfatı ile anılan rahmetli Prof. Dr. Sabahattin Zaim bu iki meziyeti bir misalle izah eder: “Mesleki liyakat arabanın motoruna, ahlaki yetkinlikler ise direksiyona benzer. Eğer direksiyon bozuksa, motor ne kadar güçlü olursa olsun araba ilk dönemeçte uçuruma yuvarlanır. Mercedes motoru olsa da fark etmez. Direksiyonu bozuk arabanın yerinde duruyor olması çalışmasından iyidir. Bir insanın mesleki liyakati çok iyi bile olsa, ahlaki yetkinliği yoksa yanınıza bile yaklaştırmayın. Rahmetli Erbakan Hocanın en önemli sloganlarından biri de “Önce Ahlak ve Maneviyat”idi… Yönetim Kurulunu oluşturmak üzere yetki verilen müstakbel İl Başkanları, listesine alacağı çalışma arkadaşlarını seçerken Tayyip Bey’in teşkilatlarına yazılı olarak göndermediği, ancak her vesile ile ifadeye çalıştığı örnek insan “Asım’ın nesli” vasıflarını göz önünde bulundurmalıdır… İl Başkanı tespitinde olduğu gibi özellikle Genel Merkez Delegelerinin tespitinde de Genel Merkez müdahil olmalıdır! Yönetimde vazife alacak kişiler “Yönetim Kurulu Üyeliği” sıfatını elde etmek için değil, hizmet etmek için seçilmeyi talep etmelidirler. Listeye girebileceklerin vasıflarını sıralamaktan ziyade listede yer verilmemesi gereken kişilerin vasıflarını zikretmek daha uygun olabilir:      1-    Ticari işleri çok yoğun olup, kurumsallaşamamış iş adamları listeye alınmamalıdır. Bu üyeler şahsi işlerinden fırsat bulup parti çalışmalarına katılamazlar.      2-    Ekonomik durumu çok zayıf, şahsi ticari ve mesleki işlerinde başarılı olamamış, çek ve senet’i protestolu kişilere listelerde yer verilmemelidir.      3-    Bazı aşırı zaafları olanlar listeden affını istemelidirler. Zamanla bunların şahsi kusurları partiye mal edilmektedir.      4-    Kendi parti üyelerine hoş görülü olamayan, kindar ve kibirli üyelere listede yer verilmemelidir. Zira kendi arkadaşlarına hoş görülü olamayanların, diğer partililere hoş görülü olabilmeleri mümkün müdür?      5-    Mevcut yönetimde bulunan, fakat yönetim kurulu toplantılarının ve teşkilat çalışmalarının çoğuna katılmamış üyelere yeni listelerde yer verilmemelidir. Dün fayda göremediklerinizden, yarın nasıl hizmet alabileceksiniz?      6-    Gelecek Mahalli seçimlerde aday olabileceklere listede yer verilmemeli ki adaylık için istifa etmeleri halinde teşkilat zaafına zemin hazırlanmamış olsun.      7-    Resmi Dairelerle iş bağlantısı olanlar listede yer almamalı. Yönetimlerde bulunanlar kendi adlarına Resmi Dairelere taahhütlerden uzak durmalıdırlar. Hem basına hem de muhalefete malzeme hazırlanmış olunur.  14-20 Nisan “Kutlu Doğum Haftası” … Özellikle 14-20 Nisan arası kongre tarihi belirlemiş teşkilatlar için ne güzel tevafuk! Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmed Görmez; “Hz. Peygamber’i Anlamaktan Anlamaya” şiarıyla kutlanan Kutlu Doğum Haftasının bu yılki ana temasının “Hz. Peygamber, Kardeşlik Hukuku ve Kardeşlik Ahlâkı” olarak belirlendiğine dikkat çekiyor… Muhtemelen parti İl Başkanlarından da kutlama mesajları dinleyeceğiz veya okuyacağız… Başkalarına bu güzel mesajları tavsiye edenlerin, herhalde kendi nefislerinde bu güzel hasletleri görme şansımız olacaktır!.. “Ben öyle yöneticiler istiyorum ki, halkın arasında iken halktan biri zannedilsin; halktan biri iken de yönetici gibi görünsün.” Hz. Ali (r.a)   Vesselam… 08.04.12    

www.giresunaktuel.com’da yazı…

YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN