Evladının Yükü Altında Ezdirilen Aileler!..

“Birinin gönlünü bir kere kırdın mı, sonradan yüz türlü iyilik etsen de, o bir tek kırgınlığın öcünden sakın.”  (Şeyh Sadi)

Evladının Yükü Altında Ezdirilen Aileler!..

Sosyal Güvenlik sahasında 01.01.2012 tarihinden itibaren reform niteliğinde köklü değişikliğe gidildi… Genel Sağlık Sigortası’nın devreye girmesiyle herkes GSS primi ödemek zorunda bırakıldı. Yeşil kart uygulamasına son verilirken, gelir durumu olmayanların primini devlet üstlenmiş oldu. Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği’nin 4. Maddesi hükmüne göre;  Sosyal güvencesi bulunanlar (işçi (4/a), esnaf(4/b) veya memur(4/c) olarak çalışan zorunlu sigortalılar) ve emekliler ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık yardımları aynen devam ediyor. Bakmakla yükümlü olunan (hak sahibi) çocuklar (kanunda); “18 yaşından küçük, lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim gören 20 yaşını doldurmamış, yüksek öğrenim gören ve 25 yaşını doldurmamış, yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malul olan ve evli olmayan çocuklar” olarak belirtilmiştir. Diğer bir ifadeyle; 18 yaşını doldurmuş, lise ve dengi okul mezunu 20 yaşını doldurmuş fakat üniversiteyi kazanamamış, üniversiteyi bitirmiş veya 25 yaşını doldurmuş (okuyan, okumayan) evlatlar, kanuna göre çocuk vasıflarını yitirmiş bulunmaktadır. Çocuk vasfını yitirmiş ve sosyal güvencesi bulunmayan (işçi, esnaf ve memur statüsünde çalışmayan) kişiler; Genel Sağlık Sigortası kapsamında prim ödemek zorunda olup gelir testi yaptırmaları gerekmektedir. Gelir testi, kişinin ikametlerinin bulunduğu yerdeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından yapılmaktadır. Gelir testi sonucuna göre de prim ödeme yükümlüsü, ya devlet ya da kendileri olacaktır.  Gelir tespitinde aile olarak aynı hane içinde yaşayan ve nüfus kayıtlarında yer alan eş, yaşlarına bakılmaksızın evli olmayan çocuk ve genel sağlık sigortalısı olarak tescil edilecek kişinin ana ve babası esas alınmaktadır. Gelir testinde aile fertlerinin her birinin gelirleri, harcamaları, taşınır ve taşınmaz malları (tapulu gayrimenkuller, adlarına kayıtlı arabalar, banka mevduat hesapları) topluca nazara alınır ve aile fertlerine bölünerek kişi başına düşen aylık tutar tespit edilir. Ancak nüfus kayıtlarına göre anne ve babasından ayrı ikamet eden bakmakla yükümlülük durumu sona ermiş olanların gelir testi, ayrı olarak yapılmaktadır. Gelir testi sonucu tespit edilen kişi başına düşen aylık gelir durumuna göre (yalnızca Genel Sağlık Sigortasına tabi olanlar için, 01.07.2013 – 31.12.2013 tarihleri arası) GSS prim tutarları: Aylık geliri 340,50 TL’den az olanlar için: (Devlet karşılıyor) Aylık geliri 340,50 TL’den 1.021,50 TL’ye kadar olanlar için:   40,86 TL Aylık geliri 1.021,50 TL’den 2.043 TL’ye kadar olanlar için..: 122,58 TL     Aylık geliri 2.043 TL’den fazla olanlar için……………..……..: 245,16 TL Gelir testi yaptırmayanlar en yüksek tutar olan 245,16 TL üzerinden prim öderler. Gelir testindeki çarpıklık ve adaletsizlik… Devlet politikası olarak Genel Sağlık Sigorta sistemi fevkalade olumlu bir uygulama… Her vatandaşın sağlık hizmetlerinden istifade etmesi garanti altına alınmış. Artık hiç kimse “benim sağlık hizmetim ne olacak, hasta olursam nerede, nasıl tedavi olacağım”endişesi taşımıyor. Güzel de, gelir tespitindeki adaletsizliğe ne demeli? Bir anne ve baba düşünün ki… Evladı 18 yaşını doldurmuş fakat okuyamamış ve bir işe de girememiş… Veya liseyi bitiren 20 yaşındaki evladı üniversiteyi kazanamadığı gibi bir işe de girememiş… Veyahut üniversiteyi bitiren evladı iş bulamamış… Veya 25 yaşını doldurmasına rağmen bir iş sahibi olamamış! Devlet, bu anne ve babadan bu evlatlarının her biri için (gelir testi yaptırmazsa) asgari 245 lira prim alacağım diyor! Devlet, evlatların okuması için büyük fedakârlıklar yapıyor… Tamam, yapılan eğitim hizmetleri takdir-e şayan. Peki… Okumuş, liseyi veya üniversiteyi bitirmiş evlatlarımız ne olacak? Okul sıralarında talebelere gösterilen alaka, okul sonrası niçin gösterilmez! Lise veya üniversiteden mezun olan bu evlatlarımızın değerlendirilmesi ile alakalı devletin bir politikası yok mudur? Olması gerekmez mi? Ailenin çektiği manevi sıkıntıya ilaveten bir de bu genel sağlık priminin istenmesi; tahsil yapmış bu evlatlarınıza niçin iş bulmadınız dercesine, ailelerine ceza kesmek sayılmaz mı? Efendim, ‘gelir testi yaptırsın, geliri düşükse veya yoksa primini devlet ödesin’ denebilir! Ama çoğu aile,  gelir ve servet durumu ile evinin mahremiyetinin, bir vakıf elemanlarınca bilinmesini istemediğinden gelir testi yaptırmaktan kaçınmış olabilir! Bazı vakıf elemanlarınca ailelerin özel bilgilerinin, aile sırlarının başkalarına sızdırılmayacağından nasıl emin olunabilir? Netice itibariyle…
  • ·         Gelir testindeki gayri hukuki ve aile onuruyla bağdaşmayan usul düzeltilmeli…
  • ·         Yüksek prim adil hale getirilmeli…
  • ·         Okumuş gençlerin iş bulmasını (özel müteşebbisler ve sivil toplum teşkilatlarıyla koordineli çalışarak) devlet üstlenmelidir. Eğitim verdiği, okuttuğu talebeye devlet sahip çıkmalıdır
“Yoksula yardımı dilenmeden yap. Sen onu el açmak zorunda bırakırsan, verdiğin sadaka ile onun sadakadan daha değerli olan haysiyetini satmaktan kurtarırsın.” (Hz. Ali)  Vesselam...    

www.giresunaktuel.com’da yazı…

YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN