2019’a kucaklaşarak gidilmemesi demek; yeni oluşumlara zemin hazırlamak demektir.

“Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.” (Aliya İzzetbegoviç)

Erdoğan, Gül ve Davutoğlu kucaklaşmalı!..

Türkiye, Erdoğan’ın liderliğinde ve AK Parti iktidarında 15 yıl öncesine göre bölgede çok ciddi manada bir güç oldu.

Bu gücün daha artmasının önlenmesi ve zayıflaması için tek çare; AK Parti’nin bölünüp parçalanması ve Erdoğan’ın devlet başkanlığından uzaklaştırılmasıdır!

Dost, dostu ya tamamlamalı, ya da tam anlamalı!

“Kuvvetli bir hükümdarın adil bir veziri, efendisnin bütün adaletsizliklerkini tamer edebilir. Fakat bizzat vezir de zalim olursa devlet binası yerle bir olur.” (Timur)

Hasbî olanlar hesabî olanlara kurban edilmemeli!..

Hesabî olanlar, hasbî ve samimi dava adamlarını, liyakatli siyasetçi ve bürokratları liderin etrafından, devlet ve hükümet kademelerinden uzaklaştırmalı ki kendilerine yer açılsın!

Cuma, fakirlerin haccı ve müminlerin bayramıdır!..

“Mümin, bal arısına benzer. Bal arısı gibi hep güzel, temiz, helal şeyler yer. Hep güzel şeyler üretir, hep iyiliklerin peşinden koşar. Hiçbir şeyi ne döker, ne kırar, ne de ifsat eder.” (İbn Hanbel, II, 199)

Bugün Cuma!..

Lütfettiğin mevkii ve makamı, bahşettiğin servet ve yetkiyi, adaletle kullanacak, adalet için kullanacak iman ver bize Allah’ım… Bizleri Allah ile aldatan ve aldananlardan, mülkle şımaranlardan, imkânla azanlardan eyleme, yükseldikçe alçakgönüllü olmayı, büyüdükçe mütevazı olmayı, çoğalttıkça şükretmeyi nasip eyle Allah’ım.

Ankara Külliye’de Millet Camii gibi her vilayete bir selâtin camii, bir Millet Camii kazandırılmalı!..

“Mum gibi sinesinde yanacak bir şey bulunan, meclisleri aydınlatır.” (Şeyh Sâdî Şîrazî)

Metal Yorgunu Din Görevlileri!..

Metal yorgunluğu; günümüzde siyaset ve bürokraside yıllardır yaşanan ve bilinen fakat ismi yeni konulan kronikleşmiş bir personel hastalığının adı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediyelerde ve parti teşkilatlarında Metal Yorgunluğundan bahisle hızlı bir yenilenme başlattı.

Peki, siyasette görülen metal yorgunluğu diyanet camiasında bulunmuyor mu?

Cuma, müminlerin bayramıdır!..

“Allah’ım! Bizi bağışla! Bize merhamet et! İbadetlerimizi, hayır ve hasenatımızı, dualarımızı kabul eyle! Bizi cennetine koy, cehennem azabından koru! Bütün işlerimizi ıslah eyle.” (İbn Mâce, Dua, 2.)

Bugün Cuma!..

Yâ Hayy, Yâ Kayyûm! İçimizdeki bencilliği, öfkeyi, kibri, gururu, nefreti, ihtirası, hasedi, fitne ve fesadı gönül dünyamızdan atmayı, buna mukabil tevazuyu, diğerkâmlığı, sevgiyi, hayırda yarışmayı ve cömertliği bizlere lütfeyle Allah’ım.

Bu iddialar gerçek ise; ilgililer hakkında neden işlem yapılmamıştır?

“Celladına aşık olmuşsa bir millet, ister ezan ister çan dinlet. İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet, müstehaktır ona her türlü zillet.” (Ömer Hayyam)

İstifa kervanına Ordu’da dâhil mi?

Şahsıma Ordu mahreçli bir makale gönderildi…

“Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.” (Hucurât, 6) Emr-i İlahi istikametinde önce haber kaynağını araştırdım; haberi gönderen dışarıdan değil içeriden biriydi.

Erbakan’ın siyasî mirasını sahiplenenler, onun evlatlarına sahiplik yapamadılar.

“Nefsinin istediğini yapıp da bir de “inşallah” demek Allah’la alay etmektir. Kimi kandırıyorsun?” (Hz. Mevlana)

SP’de miras kavgasının perde arkası!..

Rahmetli Erbakan Hocanın evlatlarıyla Saadet Partisi arasındaki miras kavgası yeni değil… 4-5 yıldır devam eden bir mesele… Bugünlerde partinin mallarına haciz konulması meselesi, yılardır devam eden tartışmanın sadece hukukî neticesi!.. Bu tartışmanın arkasındaki esas sebep; maddî mirasın kavgası değil, manevi ve siyasî mirasın kavgasıdır.