Cumhur başkanını arıyor!..
Milletimiz ilk defa kendi iradesiyle devlet başkanını seçiyor…
Seçime bir hafta kaldı. Çoğu seçmen kesimi, devlet başkanı kararını çoktan vermiş, 10 Ağustos’ta tescil edecek.
Son bir haftada henüz kararını vermeyenler; kararsızlar…
Kararsızlar; reyim ziyan olmasın diyen, kimin kazanma ihtimali yüksekse o istikamette rey kullanacak kesimdir. Bunlar daha ziyade son kamuoyu anketlerinin neticelerine göre hareket ederler.
Üç aday, bugüne kadar kendilerini yeterince tanıtmaya çalıştılar… Bugünü kadar kendilerini tanıtamamışlarsa, bu saatten sonra tanıtmaları da zor olsa gerek.
Adaylar son haftada kendilerini tanıtma faaliyetlerinden ziyade, seçildiklerinde neler yapabileceklerini, nasıl devlet başkanı olacaklarını anlatmak için gayret sarf etmeli…
Kendileri seçilememiş olsalar da, bu süreçte seçilecek adayı yönlendirici mesajlar paylaşmalılar…
Bu vesileyle güçlü devletin güçlü lideri nasıl olmalı, bu yazımızda bunu kısmen tahlil edelim istedik…
Evet, Türkiye tarihten gelen mirası ile güçlü bir devlet… Halen bölgenin en demokratik, siyasî ve ekonomik en güçlü ülkesi; istikrar ve denge unsuru…
Güçlü devlet, güçlü liderle daha da güçlenecektir…
Güçlü lider, halkına güç katar… Lider ne kadar güçlüyse halkı da o nispette güçlüdür.
Güçlü lider, kendine gönül veren halkın elem ve kederlerinin teselli vesilesi, halkın güven ve huzur ümididir.
Güçlü lider, güçlü Türkiye demektir… Güçlü Türkiye de bölgede huzur demektir.
Güçlü lider nasıl olmalıdır?
Önce, lider nasıl olmalıdır?…
Lider, içinde bulunduğu, yönettiği toplumun, halkın inanç ve kültürel değerlerine saygılı olmalıdır…
Halkıyla bütünleşemeyen kişiden o topluma lider olmaz.
Liderde hitabet kabiliyeti olmalıdır… Ki, arkasından gelenleri, kendini takip edenleri yönlendirebilsin, sevenlerine ve tabi olanlarına fikirlerini rahat aktarabilsin ve ikna edebilsin… Muhataplarına ümit verebilsin, umut olsun…
Lider, anlatmak istediğini son derece güzel bir dille ifade edebilen kişidir…
Lider, ölse de onun mirasına sahip çıkanlar varsa, liderdir… Halkına ve insanlığa bir miras bırakamayanlardan lider olmaz.
Lider, dava adamı olmalıdır… Davası olmayan veya davasının ne olduğunu bile kavrayamayanlar lider olamazlar.
Lider, dert sahibi olmalıdır…
Prof. İhsan Süreyya Sırma naklediyor; Feridüddin Attar Öğütler kitabında diyor ki; "Dostum, pazara git kendine bir dert satın al. Bulamazsan gel benden ödünç al." (Derdini tamamen de vermiyor! Çünkü o dert kendisine de lazım!) Derdi olmayan seküler olur. Gider gezer, yer, yaşar.
Lider; şiddet göstermeksizin kuvvetli, zayıflık göstermeksizin yumuşak olmalıdır.
Liderler yaptıklarından olduğu kadar yapmadıklarından da sorumludurlar.
Lider, tecrübelerden ve hatalardan ders çıkartabilen kişidir.
Gerçek liderler onlardır ki, kendilerini öldürmeye gelenler, onlarda dirilmelidir!
Herkesten idareci olur, başkan olur, yönetici olur… Fakat her yönetici veya başkandan lider olmaz!
Liderlik insanın kendi doğal yapısından ve içten gelen bir vasıftır. Yöneticilik ise öğrenilen ve eğitimi alınabilen bir mevzudur. Eğitim ve tecrübelerle kişi iyi bir yönetici olabilir, ama iyi bir lider olamaz.
Lider, bilgili, kültürlü ve feraset sahibi olmalıdır… Ancak ilim ehli olmak, çok zeki olmak, 5-10 yabancı dil bilmek; liderlik için yeterli bir sebep değildir… Liderlik için daha birçok özelliğe İhtiyaç vardır.
Öyle olsaydı tarih nice dâhileri, filozofları, âlimleri lider olarak kaydetmiş olurdu!
Liderlik sonradan kazanılmaz… Belki lider doğulmaz ama doğuştan var olan bir kabiliyettir…
Devlet başkanı liderler, Şeyh Edebali’nin Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Bey’e nasihatini de rehber edinmelidirler…
Şeyh Edebali der ki; “Oğul, insanlar vardır şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. Avun oğlum avun. Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen sabah rüzgârında savrulur gidersin. Öfken ve nefsin bir olup aklını yener. Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın…
Ananı, Atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.
Bu dünyada inancını kaybedersen yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma, gördün söyleme, bildin bilme.
Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbetin itibar olmaz.
Üç kişiye acı: Cahiller arasındaki âlime, zenginken fakir düşene, hatırlı iken itibarını kaybedene.
Unutma ki! Yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğunda mücadeleden korkma.
Bilesin ki! Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler...
Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sadece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur.
Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir.
Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü zaman yok, süre az...
Sevgi da'vanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez.
Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Osman, geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın...”
Bazı düşünürlerin lider tarifleri…
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)