Paralel Yapı ile mücadele dün hükümet politikası iken, bugün Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olduktan sonra devlet politikası olarak ele alınır oldu.
Devlet ve hükümet yetkilileri paralel yapıyı ihanet şebekesi olarak görüyor ve ısrarla üzerine gidiyor.
Yargıda, emniyette, eğitimde paralel yapı ile hala irtibatlı olanlar tasfiye ediliyor…
Ak Parti teşkilat kongrelerinde yönetim kurulu üyelerinin teşekkülünde cemaatle dirsek teması olanlara yer verilmiyor.
Cemaatin dershane ve okullarına çocuklarını gönderenler, cemaatin gazetelerini alanlar, televizyon programlarını seyredenler cemaatle irtibatlı değerlendiriliyor.
Geçen eğitim döneminde cemaatin okullarında ve dershanelerinde çocukları olan adaylara 30 Mart seçimlerinde (hem çocukların eğitiminin yarıda kesilmemesi hem de çocukları ve ailelerini mağdur etmemek için) pek dokunulmadı... Göz yumuldu da denilebilir.
Lakin yeni eğitim döneminde çocuklarını cemaatin okullarına ve dershanelerine hala göndermeye devam edenlere artık göz yumulmuyor…
En son misalini Karadeniz vilayetlerimizin birinde gördük…
Ak Parti Genel Merkezi, Merkez İlçe başkanı adaylığı için yetki verdiği (aynı zamanda il genel meclisi üyesi olan) birinin 15 gün sonra (kongreye iki gün kala) adaylık yetkisini geri aldı ve bir başkasına adaylık yetkisini verdi. Neticede yeni yetki verilen aday ilçe başkanı seçildi.
İl genel meclisi üyesi de olan ilçe başkanı adayının yetkisinin kaldırılma sebebi olarak, cemaatin okullarında çocuğunun olduğu iddia ediliyor…
Şayet bu iddia doğruysa, aynı zamanda il genel meclisi üyesi de olan bir Ak Partilinin hükümet ve devlet yetkililerinin ihanet şebekesi olarak vasıflandırdığı Paralel Yapı okullarından (yeni eğitim döneminde) hala çocuğunu almamış olması büyük bir gaflettir.
Ancak sorulması gereken esas sorular:
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)