Cumhurbaşkanlığı seçiminin verdiği mesajlar!..

“Allah’ın insanlara açacağı herhangi bir rahmeti tutacak (hapsedecek bir kuvvet) yoktur. (Alıkoyacağı) tutacağı şeyi de ondan sonra salıverecek yoktur…” (Fâtır suresi, 2. ayet)

Cumhurbaşkanlığı seçiminin verdiği mesajlar!..

Cumhur, Başkanını seçti… Millet son sözünü söyledi, kararını verdi… Güçlü devlet, güçlü liderine kavuştu. Yeni Cumhurbaşkanımız; Milletin Adayı, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Hayırlı olsun… Ülkemiz için, milletimiz için, bölgemiz için, Türkî Cumhuriyetler ve bütün İslam âlemi için hayırlı olsun! Emeği geçenlere tebrikler, teşekkürler… Hassaten seçim sürecindeki çalışma azmi ve gayretleriyle milletin takdir ve teveccühünü kazanan Sayın Başbakanımıza tebrikler ve başarılar... 10 Ağustos seçiminin verdiği mesajlar… Seçime katılım oranı, % 74 ile son 14 yılın en düşük seviyesinde kaldı. Katılımın düşük olmasının farklı sebepleri olabilir… Başta, YSK’nın rey kullanmayı zorlaştırıcı kararlarının etkili olduğu söylenebilir. Erdoğan’ın dışında, diğer adayların miting yapmamaları, adeta sonucu önceden belli bir seçim olması; seçimi iddialı olmaktan çıkarmış ve seçmen motive edilememiştir. Şayet diğer adaylar da Erdoğan kadar seçimi dert edinmiş olsalar ve seçmenlerini motive etmiş olsalardı katılım bu seviyede olmazdı. Çatı adayının tabanda benimsenmemiş olması da seçime alakayı azaltmıştır. Sandığa gitmeyenlerin ekseriyetinin çatı tabanı olabileceği gibi, Ak Partililer arasında “nasıl olsa Erdoğan kazanacak” diye, rehavete kapılıp sandığa gitme zahmetinde(!) bulunmayanlar da olmuş olabilir! Adayların aldığı rey oranları… Recep Tayyip Erdoğan % 51.8, Ekmeleddin İhsanoğlu % 38,4…  Selahaddin Demirtaş ise % 9,8 civarında rey aldı. 10 Ağustos seçimleri 2011 genel seçimlerine göre mukayese edilirse, Erdoğan’ın (Ak Parti) reylerinin % 2, Demirtaş’ın (BDP) % 3.1 arttığı, İhsanoğlu’nun şahsında CHP-MHP ve diğer partilerin toplamı, % 43,5’den 38,4’e gerilediği görülmekte… 10 Ağustos seçimleri 30 Mart mahalli seçimlerine göre mukayese edilecek olursa, Erdoğan %  6.2, Demirtaş 3.2’lik artış sağlarken Çatı Partilerinin (47.9-38,4) % 9.5’luk bir kan kaybettiği görülmektedir.                                                 Ak Parti      CHP        MHP   Diğerleri              BDP      2011 genel seçimleri…               49.9          25.9        12.9       4.7                     6.6            30 Mart belediye seçimleri..        45.6          27.8        15.2       4.9                     6.5 10 Ağustos…             (Erdoğan) 51.8              (İhsanoğlu) 38.4       (Demirtaş)  9.7          Halkın tercihine saygı duymak gerekir!.. Yargıda, 10 kişiden müteşekkil bir heyetin 6’sının reyiyle alınan bir karara kimse itiraz etmez, kararı beğenmeyenler olsa da karara saygı duyulur… Yargıya saygının gereği olarak, lehte ve aleyhte rey kullanan ve görüş bildiren heyet üyeleri de pek sorgulanmaz. Nedense, demokrasinin faziletlinden ve halkın iradesinden bahseden, seçim yarışına katılan, lakin halktan gereken teveccühü göremeyen siyasetçiler, neticeyi kabullenmekte zorlanırlar! Halkın % 52’sinin kararına saygı duymayanlar, demokrasiye inandıklarını iddia edemezler… Halkın ekseriyetinin iradesine saygı duyamayan siyasetçilerin bir daha halkın karşısına çıkmaya yüzleri olmaması gerekir! Siyaset, dürüstlük ister… Siyaset, samimiyet ister… Muhalefet partileri veya iktidara karşı olan kesimler, iktidarın kendilerine saygı duymasını, eşit davranmasını ne kadar isteme hakları varsa, iktidarın da yöneticilerin de muhalif düşüncede olanlardan aynı saygıyı bekleme hakkı olmalıdır. 10 Ağustos seçimi, siyasi partilerde deprem etkisi yapacaktır!.. Bu seçim neticeleri göstermiştir ki, çatı adayı projesi destekçisi partilerin tavan yöneticilerinde ciddi manada sorgulama başlayacaktır… Bu seçim, sadece muhalefet partilerinde değil, Ak Parti’de de nice teşkilatların sorgulanmasını gündeme taşıyacaktır! Muhtemelen Ak Parti, 30 Mart seçimlerinde belediye kazanamadığı illeri mercek altına alacak, 10 Ağustos’taki reyler, 30 Mart’taki neticelerle mukayese edilecektir. Herhalde Erdoğan’a verilen reylerin, çatı adayına verilen reylerden fazla olduğu çatı adayından fazla rey çıkan iller öncelikle hesaba çekilecektir! Muhtemeldir ki, Erdoğan’a bugün bütün çatı partilerinin toplam reylerinden fazla rey veren seçmenin niçin 30 Martta Ak Partili belediye başkan adayına rey vermediği sorgulanacaktır! Bu ilerdeki kusur; “acaba adaylar da mı, yanlış aday tespitinde mi, parti içi kardeşliği sağlayamayan veya gereken çalışmayı gösteremeyen teşkilatlarda mı, yoksa adaya veya teşkilat yöneticilerine kızıp muhalefet parti adaylarına rey veren sözde Ak Partililerde mi?” diye muhtemelen sorgulanacaktır! Dikkat çeken iller: Zonguldak, Karabük, Bartın ve Giresun… İşte mukayeseli seçim sonuçları:                           30 Mart’ta Ak Parti (%)    10 Ağustos’ta Erdoğan (%) Zonguldak….                    39                                         53 Karabük……                     42                                         66 Bartın….....…                    26                                         56 Giresun….....                    39                                          55 Bu seçimler göstermiştir ki halk artık yapılan hizmete rey vermiyor!.. Belli bir seviyeden sonra artık halkın hizmete rey vermediği, anlaşılıyor… Çatı partilerinin ve Demirtaş’ın yüksek rey aldığı illere bakıldığında, iktidar olarak bugünkü hizmetlerin 2-3 misli daha fazlası yapılsa dahi o bölge insanının siyasi tercihini pek değiştiremeyeceği anlaşılmıştır. 2011 ve 30 Mart seçimlerinde partiler ne kadar rey almışlarsa bu seçimde aynı oranlar hemen hemen korunmuştur. Yüksek Hızlı Trenmiş, uçakmış, havaalanıymış, ne yaparsanız yapın, bazı insanlarımızın gözü artık bu tür hizmetleri görmüyor veya görmek istemiyor!.. Ak Parti’yi ve Erdoğan’ı 12 yıldır tanıyanlar yeterince tanımış ve tercihlerini de ortaya koymuşlar… Bugüne kadar tanımayanlar veya tanımak istemeyenlerin bu saatten sonra tanımaları mümkün değildir demiyoruz ama çok zor olduğu söylenebilir! Sebep ne olabilir? Ak Parti’nin yaptıklarını gördükleri ve hizmetlerinden istifade ettikleri halde, ideolojik veya siyasi sebeplerle rey veremiyorlar veya vermek istemiyorlar… Belki gönül verdikleri parti liderleri ve sözcülerinin mesnetsiz ve maksatlı Ak Parti ve Erdoğan’ı karalayıcı ifadelerini başka kanallardan teyit ettirmedikleri için… Belki de Ak Parti’nin etkili hizmetleri karşısında kendilerine hayat imkânı bulamayan menfaat odaklarının sözcüsü gazete ve televizyon haberlerinin etkisinden kurtulamadıkları için… Erdoğan’ı tanıma imkânı bulamıyorlar ve haliyle de destek olamıyorlar! Partiler, aldıkları reyler yanında alamadıkları reylerle de değerlendirilmeli!.. Seçmenin % 52’si Erdoğan’a destek veriyor… Destek vermeyenlerin oranı; % 48.. Peki, CHP’ye destek vermeyenlerin oranı?... % 75! Halkın % 87’si MHP’ye destek vermiyor… Keza halkın % 91’i Selahaddin Demirtaş zihniyetini iktidarda görmek istemiyor! Kusur, başarısız liderde mi, yoksa o lideri orada tutanlarda mı? Bir Ticari müessese kâr etmek için kurulur!.. Bir şirket ki, yıllardır faaliyet gösterir de hiç kâr edemez ve ortaklarına kâr payı dağıtamazsa, o şirketin yöneticisini kimse şirketin başında tutmaz!.. Ya şirket tasfiye edilir, ya da yönetici değiştirilir. Bir futbol takımının gayesi, bulunduğu ligde şampiyon olmaktır… Yıllardır aynı teknik direktörle mücadele veren bir takım, değil şampiyon olmak alt sıralardan kurtulamıyor ve o takımın hocası da değiştirilmiyorsa, o takımın yöneticilerinde bir problem var demektir! Siyasi partiler de iktidar olmak için kurulur!.. Peki, bir siyasi parti lideri, girdiği bütün seçimlerde başarısız oluyorsa… Ve o lider hala o partinin başında bulunuyorsa… Ve de, kendi başarısızlığını başarılı rakibi küçük görmekle örtmeye çalışıyorsa… Burada bir terslik yok mudur? Problem; lider de mi, yoksa başarısız lideri hala o koltukta tutmaya çalışanlarda mıdır? Recep Tayyip Erdoğan 12 yıldır girdiği 9 seçimi reylerini artırarak kazanıyor… İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı… Başbakanlık derken, Cumhurbaşkanı!.. Bu lider başarılı değil!.. Ama yıllardır partilerini olduğu yerde patinaj yaptıran, bir arpa boyu mesafe kat ettiremeyen liderler başarılı!..  Öyle mi?  Sevsinler böyle siyaset mantığını!.. Bu muhalefet partilerine gönül veren asil Türk milletinin neferlerinin böyle bir saygısızlığı hak etmediklerini düşünüyoruz! Muhalefet partileri Erdoğan’a dolaylı destek  verdiler!.. Çatı partileri, özellikle CHP ve MHP, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmaması için değil, aksine cumhurbaşkanı olması için gayret gösterdiler! Çünkü onlar gayet iyi biliyorlar ve anladılar ki,  Erdoğan Ak Parti’nin başında olduğu sürece, Ak Parti ile yarışmaları mümkün değil… Ak Parti dağılmalı ki, kendilerinin şansı artsın! Halkın Ak Parti’ye değil, Erdoğan’ın şahsına rey verdiğini en iyi onlar biliyorlar… Erdoğan’ın partinin başından ayrılmasının da tek yolu onlar için, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması… Bu sebepledir ki, Erdoğan’ın şansını kırabilecek siyasetçi bir aday çıkartmadılar… Miting yapmamalarının altında da bu sebep yatıyor olabilir! Erdoğan’ın reklam filminin yasaklatılmasının altında da bu sebebin olduğunu düşünüyoruz. Zira bilinen bir gerçektir ki, yasaklar,  yasaklananların reklamı olmaktadır… Mesela yasaklananlar listesine giren bir kitap, satış rekorları kırar!.. O kitaptan haberdar olmayanların da dikkatini çeker… Bir reklam, bir film yasaklanırsa, o filmden haberdar olmayanlar da o reklamın, o filmin peşine düşer! Dini ve manevi değerlere baskı ve yasak ise güçlü inanç ve gönül erlerini davalarına daha da bağlar… Mücadele azmini kamçılar… İlgisi zayıf kesimlerin o değerlere alakalarını celbeder. Nitekim reklam filmi yasaklandıktan sonra izlenme rekoru kırmıştır. Bu hususu muhalefet partilerinin öngörememiş olmalarına ihtimal vermiyoruz. Demek ki Erdoğan’ın etkili reklam filminin daha da etkili olması ve Erdoğan'ın seçilme şansının artırılması için o reklam filminin yasaklatılması gerekiyordu!  Bu mu, Erdoğan’a muhalefet olmak? Nitekim reklam filmi yasaklandıktan sonra izlenme rekoru kırmıştır. Bu hususu muhalefet partilerinin öngörememiş olmalarına ihtimal vermiyoruz.  Demek ki Erdoğan’ın etkili reklam filminin daha da etkili olması ve Erdoğan'ın seçilme şansının artırılması için o reklam filminin yasaklatılması gerekiyordu!  Bu mu, Erdoğan’a muhalefet olmak?   “Eğer Allah sana (herhangi bir yüzden bir keder) bir zarar dokundurursa, onu Kendinden başka hiçbir açıcı (giderici) yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun fazl (u kerem)’ini geri çevirecek hiçbir (kuvvet) de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir…” (Yunus suresi, 107. ayet) Vesselam… 14.08.2014
YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN