”İnsanlarla öyle iyi geçininiz ki düşmanınız bile ölümünüze ağlasın.” (Hz.Ali)
Rahmetli Dr. Ali MENEKŞE; Göğüs hastalıkları uzmanı… Sevgili bir dost… Emsali ender, güzel bir dost… Öyle bir dost ki, nice insanlara söz ve hareketleriyle yaşarken örnek olmuş, öldükten sonra da örnek olmaya devam eden literatürde tarif edilen dost gibi dost, hakiki bir dost!
Rahmetli, Çankırılı olmasına rağmen 20 yıla yakın Giresun’da hizmet vermiş, Giresun aşığı iyi bir Giresunlu idi… O, Giresun’u ve Giresunluları sevmiş, Giresunlular da onu sevmişti… Giresunlu gibi yaşadı, bir Giresunlu gibi defnedildi.
Cenazesi karlı ve güneşli bir günde Çankırı’da defnedilirken cenaze namazını (bugün Ordu İl Müftüsü) Giresunlu Mustafa KOLUKISAOĞLU’nun kıldırması, cenazeye bir hayli Giresunlu dostların iştirak etmiş olması; rahmetlinin Giresun ve Giresunlularla olan bağının simgesi gibi görülürken, önceki yıllarda Giresun’da hizmette bulunmuş olan dönemin Çankırı Valisi Ali Haydar ÖNER’in cenazede ev sahipliği yapması da ayrı bir tevafuk idi.
Rahmetliyle ayrıca özel bir hukukumuz da vardı… 1989 yılında Giresun’a geldiğinde (bir dostun tavsiyesi üzerine) ilk tanıştığı kişilerden biriydim… Ne tevafuk ki, Ankara’da vefat ettiğinde 04.02.2008/saat 03.00’de ilk ölüm haberinin de ulaştırıldığı kişiydim!
***
Dr. Ali Menekşe’yi farklı kılan ve halkın gönlünde taht kurmasına vesile olan bazı özellikleri:
Halkın içinde halkla beraber, mütevazı bir şahsiyetti… Helal ve haram kavramlarında çok hassas davranırdı… Bütün ibadetlerinde titizlik gösterirdi… Namazını cemaatle kılmaya büyük gayret gösterir, zekât ve sadaka hassasiyeti takdir edilirdi. Kazancının % 20 sini sadaka fonu olarak ayıran ender hayır ehlinden biriydi… Meslektaşlarının ağabeyi, sivil toplum teşkilatlarının da danışmanı idi… Vasiyetini ölmeden önce hazırlayan ender Müslümanlardandı… Kur’an Kurslarında ve Milli Eğitimde okuyan bütün talebelerin maddi ve manevi hamisi idi… Giresun’da birçok kuruluşta imzası olan, hem fikrî, hem de maddî yönden teşvikçi iyi müteşebbisti.
***
Bakan ağlatan Vasiyetname!
Rahmetli Ali Beyin ölümü kadar, çocuklarına hitaben el yazısıyla kaleme aldığı vasiyetnamesi de ibretlikti... Nice dostları duygulandırdığı gibi dönemin Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’a da gözyaşı döktüren bir vasiyetname!
Ölümünden 7 yıl önce kaleme alınan örnek vasiyetnameden ibretlik ifadeler:
“Kazancınız iyiyse bu hayır zarfı devam etsin. Ben kazandığımın yüzde 20'sini koyuyordum. Siz de durumunuza göre ihtiyaç sahiplerini gözetin. Bugün varsak yarın yokuz. Ölümün ne zaman geleceği belli değil… Ne verirsen elinle o da gider seninle. Allah ahiretimizi hayırlı etsin.
Zarftaki alacaklar (verilen borçlar) karşılıksız (hayır) olarak verilmiştir. Çok büyük zaruret olmadıkça istenmeyecektir. Karşı tarafın durumu iyi olursa kendi rızasıyla öderse alınan iadeler gene ihtiyaç sahiplerine karşılıksız verilmesi önemle rica olunur. Ama ihtiyacınız olursa, yeniden durum değerlendirilmesi hakkı size kalır. Çünkü artık bana soramayacaksınız.”
Ali Menekşe’nin Şehadeti…
04 Şubat; vefalı ve sevgili bir dostun rahmet-i Rahmân’a kavuşmasının sene-i devriyesi…
04 Şubat 2008; Ali Menekşe’nin beşerî dostlarına veda edip Rabbine kavuştuğu gün.
Takdir edilen 51 yıllık ömrünün noktalanmasına tedavi etmekte olduğu bir hastası vesile oluyor…
15 Ocak 2008'de astım-bronşit tedavisi gören hastasının silahlı saldırısı sonunda ağır yaralanıyor… Sağlık Bakanlığı tedavisi için adeta seferber oluyor. Hava ambulansıyla Ankara’ya nakledilen güzel dost, sevenlerine 4 Şubat 2008 tarihinde veda ediyor, Hakkın rahmetine kavuşuyor.
Şehid Menekşe kardeşimizi ve bütün şehidlerimizi şükranla ve minnetle yad ediyoruz.
"Ölüyü, (mezara kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri baki kalır: Ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle baki kalır” (Buhâri, Müslim, Tirmizi,)
Vesselam…
04 Şubat 2017 / 07 Cemâziyelevvel 1438
“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)