Erdoğan’ı Bekleyen Tehlike!..

Ak Parti için en büyük tehlike, (yurdun dışından ve içinden değil) parti içinden gelecek brütüs darbeleri olacaktır.

Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın, tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın.” (Hz. Mevlana)

Erdoğan’ı bekleyen tehlike!..

 

Erdoğan’ı bekleyen tehlike!..

 

Ak Parti, Türk siyasi tarihinde girdiği 3 seçimde (2002, 2007, 2011 genel seçimleri) reylerini artırarak iktidara gelen ilk ve tek parti…

 

Recep Tayyip Erdoğan, 15 Mart 2003 tarihinden buyana 11 yıllık kesintisiz başbakanlık döneminde en fazla darbe ve suikast teşebbüsüne maruz kalan liderlerden…

20'ye yakın suikasta teşebbüsten 7 tutuklama, post ve dost-modern darbe teşebbüsleri, e-muhtıralar, Cumhurbaşkanlığı 367 krizleri, Gezi eylemleri derken 17 Aralık operasyonu!..

 

Bir lidere niçin suikasta kalkışılır? Herhalde onun yönetiminde menfaat odakları beslenemiyor olmalı.

Demek ki menfaat odaklarına değil halka hizmet ediyor. Halk da 3 dönemdir Erdoğan’a (artarak devam eden rey desteğiyle) aldığı hizmetin karşılığını vermeye çalışıyor.

 

Öyle görülüyor ki Erdoğan başbakan olduğu sürece ve hizmetler de böyle devam ettiği müddetçe darbe ve eylem operasyonları da devam edecektir.

Emperyalist ülkelerin dışarıdan ve onların içerdeki paralı uşaklarından gelecek dost ve post darbeler artık Erdoğan için sürpriz sayılmasa gerek. Bunlar biliniyor ve tedbirleri de alınıyor olmalı.

 

Ancak… Ak Parti için en büyük tehlike, (yurdun dışından ve içinden değil) parti içinden gelecek brütüs darbeleri olacaktır.

 

Bu brütüsler, bugüne kadar makam ve mevki verilip söz sahibi olmuş, parti sayesinde kimlik ve kişilik kazanmış, Genel Başkana yakın veya yakın gözüken kişiler arasından çıkacaktır.

 

Dışarıda yetişip liderin yanına yaklaşıp hançer saplayanlar brütüs değildir.

 

Ak Parti iktidarda olduğu ve güçlü olduğu müddetçe bu bürütüsler ortaya çıkmaz. Mikrop virüsleri misali partinin zayıf anında ve liderin gafletinde saldırıya geçerler.

 

Bu sebepledir ki, bugüne kadar yapılan güzel hizmetlerin aksamaması ve devamı için liderin zayıflatılmaması ve güçlendirilmesi lazım.

 

Erdoğan’ının elini zayıflatacak bütün hamleler ihanet olarak değerlendirilecektir.

 

Geçmiş dönemlerde Ak Parti veya Milli Görüş safların bulunup da bugün (şu veya bu sebeple) seçimlerde başka partilerden veya bağımsız aday sıfatıyla seçimlere katılanlar..

Veya hissi hareketlerle yanlış aday tespitine vesile olanlar..

Yahut seçimi kazanma ihtimali olmadığı halde eksik ve yanıltıcı bilgilerle yetkililerin yanlış karar vermesine sebep olan mevcut belediye başkanı veya meclis üyeleri; o seçim bölgesinde Ak Parti’nin seçimini kaybetmesine sebep olurlarsa; haliyle hizmetlerin de aksamasına sebep olacaklarından bunun vebalini de üzerilerinde taşıyacaklardır.

 

***

Erdoğan’ın ilm-i siyaseti…

Recep Tayyip Erdoğan ve 3-5 yakın mesai arkadaşı, rahmetli Erbakan Hocanın siyaset mektebinde yetişmiş, günümüz çoğu siyasetçilerinin anlamakta güçlük çektikleri ilm-i siyaseti yerinde ve zamanında kullanmayı becerebilen ender siyasetçilerden…

Erdoğan, Ak Parti kurulduğundan bugüne son 2-3 yıla kadar kur’an kursu, imam-hatip, başörtüsü gibi çoğu kamuoyunun hassas olduğu kelimeleri hiç kullanmadan, maddi hizmetleri ön plana çıkartarak ve başarılı hizmetler de sunarak bugünlere geldi.

Son 2-3 yıldır manevi ifadeler ve hizmetler ön plana çıktı: Yaz Kur’an Kurslarında yaş sınırlamasının kalkması, okullarda Kur’an ve Siyer derslerinin okutulmaya başlanması, başörtüsü mes’elesinin problem olmaktan çıkarılması, İmam-Hatip Liselerinde katsayı adaletsizliğinin kaldırılması v.s…

 

Bu nevi hizmetler, parti içindeki milli görüşe gönül verenler ile henüz milli görüş zihniyetini anlayamamışların mücadelesini tetikleyecektir.

 

Hedefte Ak Partisiz Türkiye değil, Erdoğansız Ak Parti hayali yatmaktadır.

Erdoğansız Ak Parti demek, Ak Partisiz Türkiye demektir.

Ak Partisiz Türkiye demek, 11 yıllık hizmetlerin yok sayıldığı 2000 öncesi Türkiye demektir!

 

Bugünkü mes’ele; Erdoğan’dan sonra Ak Partiyi kimlerin yöneteceği mes’elesidir.

Bu mücadelenin ilk raundu, 30 Mart seçimlerinde alınmaya çalışılacak gibi görülüyor.

Tayyip Bey de bunun farkında olmalı ki, daha önce komisyonu havale ettiği ilçe belediye başkanlarının seçimine bizzat müdahil olmaya çalışıyor.

 

Peki, komisyonun temayül ve kamuoyu yoklamaları ile belirlediğimiz dediği adaylar, başbakanın son talimatlarıyla yeniden yaptırılan kamuoyu yoklamalarıyla değiştirilecek olursa; o komisyon üyelerinin ve komisyonu etkileyen milletvekillerinin partideki konumları acaba nasıl olur?

 

Başbakan Erdoğan diyor ki:

Hangi makamda olursak olalım, kibri gururu yanımıza yaklaştırmadık..

Müslüman o kimsedir ki onun dilinden ve elinden tüm Müslümanlar emindir. Müslüman Müslüman’a tuzak kuramaz, başka insanlara da tuzak kuramaz..

Evlatlarımdan bir teki yolsuzluğa karışsın evlatlıktan reddederim..

Biz gizlenenlerden, sinsi bir virüs gibi bünyeyi işgal etmeye çalışanlardan olmadık.

 

Sayın Başbakanın bu sözlerini doğru okumak lazım…

Bazıları bu sözlerin muhatabının 17 Aralık operasyonu sonrası cemaatin çete birimleri olduğunu söyleyebilir.

Bu sözlerin cemaate olduğu kadar, belki daha ziyade kendi milletvekillerine ve teşkilat mensuplarına bir talimat olduğunu düşünüyorum.

 

Yolsuzluğa karışan evladını ret edeceğini haykıran Erdoğan, yolsuzluğa karışan partiliyi aday yapar mı, o kişileri parti teşkilat kademelerinde bulundurur mu?

 

“Müslüman Müslüman’a tuzak kuramaz, başka insanlara da tuzak kuramaz” derken, ya kendi partili arkadaşlarına tuzak kuranlar olursa, onlara ne der? Onlara nasıl muamele yapar?!

 

Hangi makamda olursak olalım, kibri gururu yanımıza yaklaştırmadık” derken, bırakalım diğer insanları ya kendi partili arkadaşlarına kibirli ve gururlu davranan, burnundan kıl aldırmayan tiplere ne demeli?

 

Herhalde Sayın Başbakan böyle kişilerin değil parti teşkilatının alt kademelerinde milletvekili sıfatını taşıyanlar arasında dahi olmayacağını düşünüyor olmalı!

 

***

Giresun Eynesil İlçe teşkilatında istifalar!..

Ak Parti Eynesil İlçe Teşkilatı, İlçe Yönetim Kurulu asil ve yedek üyeleri, İlçe Kadın Kolları asil ve yedek üyeleri, İlçe Gençlik Kolları asil ve yedek üyeleri, Köy ve Mahalle Temsilcileri hep birlikte

İstifa ediyorlar.

 

İlk bakışta, “Seçime 2 ay kala böyle istifa mı olur? Bu nasıl teşkilat anlayışı? İstifa ettiler mi, ettirildiler mi?” gibi sualler akla geliyor.

Ancak İlçe Başkanı Av. İbrahim Topal’ın istifa ile alakalı basın toplantısındaki açıklamaları daha başka sualleri çağrıştırıyor:

Görev yaptığımız dönem boyunca Hırsıza sahip çıkmadık, çıkanı da uyardık. Yetim hakkı yemeyiz diyenlerin ağızlarındaki yetimin hakkını ellerimizi ağızlarına sokarak parmaklarımızı koparma pahasına çekip aldık. Bunların neler olduğunu Eynesil halkı çok ama çok iyi biliyor. Asla Yanlışa sahip çıkmadık. Çıkana da sahip çıkmadık.

 

Görev yaptığımız dönem boyunca Genel Merkezimize, vekillerimize, il başkanlarımıza ve diğer birim başkanlıklarına karşı asla bir saygısızlığımız olmamıştır.

 

Keşke; Teşkilat içindeki mesellerde siyasi büyükler taraf değil de hakem olsalardı. Keşke senin arkandayım yerine, biz bir aileyiz diyebilselerdi. Keşke bir yerde feryat varsa bu dikkate alınsa idi. Keşke sana bana göre değil de Ak Parti kriterine göre işler yapılsa idi.

 

Sayın Başbakanımız “Siyasetin tek limanı ahlaktır” diyor. Siyasi makam sahibi olan herkesi bu limana davet ediyorum.

 

Genel Merkez Teşkilat Başkanımız Sayın Ekrem Erdem Bey ile yaptığımız uzun bir görüşmeden sonra Giresun’un ve Eynesil ilçesinin sıkıntılarını enine boyuna konuştuk. Kendilerinin öngörü, tavsiye ve telkinleri doğrultusunda ilçemizde yeni bir oluşuma imkan vermek adına onların da oluru ile yan tarafa çekilmeye karar verdik.. Biz davasına ve liderine sonuna kadar bağlı bir aileniz.”

 

İlçe başkanı “hırsıza sahip çıkmadık, çıkanı da uyardık” derken, ortada bir hırsız mı var? Kimleri kastediyor? Yetim malını yiyenler kim? Bunları koruyan ve destekleyenler mi var?

 

Teşkilat içindeki meselelerde siyasi büyükler taraf değil de hakem olsalardı” derken, taraf olan siyasi büyükler kimler?

 

“Siyasi makam sahibi olan herkesi ahlak limanına davet” ederken, ahlaki hareket etmeyen siyasi makam sahipleri mi var? Varsa, kim bunlar?

 

Bu açıklamalara ve iddialara herhalde muhatapları cevap verecektir.

Ancak seçime 2 ay kala böyle bir istifa parti açısından hiç hoş olmamıştır. Vesile olanlar bunun hesabını nasıl verecekler merak ediyoruz?

 

Bu istifaların Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Ekrem Erdem Beyin bilgisi ve tavsiyeleri dâhilinde olması, iddiaları daha da anlamlı kılıyor.

 

Tecrübeli bir teşkilatçı ve siyasetçi olan Ekrem Bey seçime 2 ay kala bir teşkilatın istifasını istemek zorunda bırakılıyorsa demek ki Ak Parti Genel Merkezinde de bazı sıkıntılar var!

 

Davasına ve liderine bağlı bir ilçe başkanının, teşkilatını sıkıntıya sokmama adına istifa nezaketini ve fedakârlığını göstermesi tebrik edilmeli ve başkalarına da örnek gösterilmelidir.

 

***

“Yılanın başını düşman eliyle ez; düşman galip gelirse yılanı öldürmüş olursun, yılan galip olursa düşmandan kurtulmuş olursun.” (Şeyh Sadi Şirazî)

 

Vesselam…

19.01.2014

YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN