Faiz politikasında doğru olan nedir?..

Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan,  Merkez Bankası’nın yüksek faiz politikasını uzun zamandır yüksek sesle eleştiriyor… Merkez Bankasının son çeyrek puanlık faiz indirimi yine tatminkâr bulunmadı. Günlük Notlar…

Faiz politikasında doğru olan nedir?..

Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan,  Merkez Bankası’nın yüksek faiz politikasını uzun zamandır yüksek sesle eleştiriyor… Merkez Bankasının son çeyrek puanlık faiz indirimi yine tatminkâr bulunmadı. Başbakan Sn. Ahmet Davutoğlu  "Türk ekonomisi ve siyasetindeki istikrar açısından daha fazla indirim beklentisi içerisindeyiz" derken… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da diyor ki: “Faiz politikası Türkiye’nin ekonomik gerçeklerine uygun değil.Merkez Bankası'nın başındaki iyidir, hoştur vs. Ben iyiliğe hoşluğa yaptıklarıyla bakarım, kendi fiziğiyle bakmam. Dün Merkez Bankası lütfetti, politika faizinde çeyrek puanlık indirim yaptı yıl boyunca hepsinin toplamı 2,5 puan. Ocak ayında 1 kalemde 5.5 puanlık artış yapılmıştı. Ocak ayındaki artışın yarısı kadar indirim yapılmış değil. Böyle şey olur mu? Bizim Merkez Bankası'nın bağımsızlığına sözümüz yok. Bize karşı bağımsızlık mücadelesi veriyorsun da başka yerlere bağımlılığın mı var?" Tartışmaların ilk başladığı günlerde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Merkez Bankası hakkındaki görüşlerini şöyle açıklıyordu: "Merkez Bankası'nda gayet yetkin bir ekibimiz var, ekibimize güveniyoruz... Doğru zamanda doğru kararlar aldıklarına inanıyoruz. PPK 7 kişiden oluşur, artı çok güçlü bir teknik ekip vardır ve pek çok kurumda olmayacak kadar bilgi Merkez Bankası’nda vardır. Dolayısıyla Merkez Bankası o geniş data seti ışığında ve fiyat istikrarı önceliği çerçevesinde kurla ilgili gelişmeleri takip eder, gerektiği zaman da gerekiyorsa da müdahalelerini yapar. Biz buna böyle bakıyoruz ve bunun hükümet açısından günlük bir tartışma konusu olması gerektiğini de doğru görmüyoruz. Çünkü hangi ülkede bunlar çok böyle günlük siyasi polemik haline getirilirse, sonuçta o ülke komple zarar görüyor, o ülkede risk pirimi yükseliyor, o ülkede faizler yükseliyor, öngörülebilirlik azalıyor. Kurla ilgili iletişimin tek bir kanaldan, asıl yetki ve sorumluluğun olduğu Merkez Bankası üzerinden yapılmasını biz önemli görüyoruz. Kurlarla ilgili bir iletişim olacaksa, bunun Merkez Bankasından yapılmasını ve Merkez Bankasının söylediklerine itibar edilmesini önemli görüyoruz. Çünkü hem sorumluluk onlarda hem yetki onlarda. Dışarıdan herkesin görüşü olur ama nihai değerlendirmeyi Merkez Bankası yapar." Ali Babacan ki; 58. ve 59. Hükümetlerde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevinde bulunmuş, bugünkü hükümette de ekonomik konuların genel koordinasyondan sorumlu, Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankası’nın da sorumluluğu uhdesinde olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güvendiği (A) takımında yer alan uzman bir siyasetçi. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay ise: “Merkez Bankası Başkanımızı, Merkez Bankası Başkanı olmadan çok önce akademik hayatın diğer kesimlerinden tanırım. Kendisine çok güvenirim. Çok başarılı da bir Merkez Bankası Başkanlığı yapıyor, diye görüyorum.” diyor… Bir tarafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Diğer tarafta Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı Birbirine zıt iki fikir!.. Cumhur, Cumhur Reisine inanıyor ve güven duyuyor… Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, faiz politikası hakkında serdettiği fikirlerini ekonomi danışmalarının tavsiyeleri istikametinde yapmış olabileceğine inanılıyor… Ekonomi uzmanları bu sahada farzlı düşünebilir ve tartışabilir de. Peki, sade vatandaş neye göre, nasıl karar verecek? Bu durumda, yıllardır Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güvenip yanından ayırmadığı, ekonomiyi teslim ettiği Ali Babacan gibi tanınan uzmanların görüşü mü daha güven verici olur?.. Yoksa kamuoyunca bugüne kadar pek tanınmayan Cumhurbaşkanlığı ekonomi danışmanlarının görüşleri mi? Böyle bir tartışma neticesinde, ekonomi uzmanlarının ne düşündükleri ve ne anladıklarından ziyade, vatandaşın ne düşündüğü ve ne anladığı daha önemli değil mi? 25 Şubat 2015­ / 06 Cemâziyelevvel 1436   *** Süleyman Şah operasyonunda muhalefetin haklılık payı!.. Ak Parti’nin 13 yıllık iktidar döneminde, hükümetin yaptığı her icraatı anında karalayan bir muhalefet mantığı var! Türkiye’de muhalefet; hükümetin icraatlarına değil, hükümetin kendisine muhalefet… 13 yıldır yapılan nice güzel ve hayırlı hizmetlerde muhalefet partilerinin yaptıkları eleştirilerin haklılık payı düşünüldüğünde Süleyman Şah operasyonuna yapılan eleştirilerin de haklılık payı daha iyi anlaşılacaktır… Demek ki hükümet yine doğru yapıyor, muhalefet yine muhalefet etme takıntısı ile hareket ediyor! Nasıl ki 13 yıldır yapılan eleştirilerin hiçbir kıymet-i harbiyesi olmamış ise, bugün ki eleştirilerin de hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur!   Vesselam… 25 Şubat 2015­ / 06 Cemâziyelevvel 1436
YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN