Ha Ömer’e Ha Osman’a!

“Kişiliği makamdan alanlar; makamdan sonra, “kişiliksiz” kalırlar.” (Hz. Ömer)

Ha Ömer’e Ha Osman’a!

Ha sana ha Hasan’a, ha Ali’ye ha Veli’ye!   3 yıl önce yazılan bir mektup!.. Sanki bugüne ışık tutuyor… Adeta bugünü anlatıyor.   Bu mektup, bir Ömer’e yazılmış ama bütün Ömerlere hitap ediyor!.. Konfeksiyon bir elbise gibi kimin üzerine olursa o giyebilir; ha sana ha Hasan’a, ha Ali’ye ha Veli’ye! *** Dünkü Ömer acaba bugün ne yapıyor? Dün, “Bugün bazı dedikodular yayılmaya başladığında, dün etrafında el pençe divan durup alkış tutanlar öncelikle senin etrafından yavaş yavaş ayrılmaya başlayacaklar… Seninle aynı karede bulunmamaya gayret gösterecekler. Yarın siyasi sıfat ve makamın elinden gittikten sonra belki sana selam bile vermeyecekler!” diye dikkati çekilen Ömer, acaba bugün acı gerçekle yüzleşmiş olabilir mi? *** Bugünün Ömerleri acaba dünkü Ömer’in yüzleştiği acı gerçekten ibret alırlar mı? Dünkü Ömer’in bugün “keşke…” dediği durumuna düşmemek, yarın “keşke…” dememek için bugünün Ömerleri acaba daha temkinli davranırlar mı? *** “Ömer’e Mektup… Sevgili Ömer’im! Sağlık ve mutluluk dileklerimle… Rabbim hepimize rızasına uygun ameller işlemeyi, O’na hakiki kul ve Resulü (sav) Efendimize hakiki ümmet olmayı nasip eylesin inşallah!   Sevgili Ömer’im! Seni daha küçük yaşlarda, Veli ağabeyin saf ve temiz bir evladı olarak tanımıştım. Kendi işinde, mütevazı, saygılı ve kişilik sahibi biriydin. Ne olduysa, siyasete girdikten sonra oldu… Sen eskiden böyle değildin… Görünen o ki siyaset seni bozmuş!   Esasında günümüzde siyaset sadece seni değil, çoğu kişiyi bozuyor… Bugün siyasete bulaşıp da kendini koruyabilen maalesef çok az kişi bulunuyor. Sen bu yolda yalnız yürümüyorsun. Belki de seni bu yola onlar sürüklediler. Hakkında söylenilenlerin tamamı gerçekten aslı olmayan siyasi dedikodulardan ibaret de olabilir. Lakin sende gayet iyi biliyorsun ki bir şeyin ‘şüyuu vukuundan beter’dir.  (Bir şeyin dedikodusunun yapılması, onun gerçekleşmesinden daha kötüdür.)    Baban Veli ağabey muhtemeldir ki senin bugünkü halini bilmiyordur. Belki de üzülmesin diye senin durumunu ona söyleyen de olmamıştır. Muhterem babanın sana 4 Büyük Halife’den birinin ismini layık görmüş olması, herhalde boşuna olmasa gerek… Muhtemeldir ki O isme yakışır bir evlat olmanı hayal ediyordu.   Gel, erkenden bu yoldan geri dön! Bu yol, sana göre değil. Nefsine uyma! Şeytanın tuzaklarına aldanma! Bu iki günlük fani dünya bunlara değmez. Bu güne kadar kimin hakkı üzerinize geçmişse, vakit varken onlardan helallik iste… Gerekirse bütün servetini sat ve haklarını iade et! Sakın ha! Siyasi sıfatını ve gücünü mazlumlar aleyhinde kullanmaya kalkışma! Diyelim ki bir gün ‘maddi hak ihlallerini’ ödeme imkânını buldun ve helalleştin… Ya manevi hak ihlalleriyle nasıl hesaplaşacaksın?!   “Sevgili Ömer’im!.. Bu mektubum hem sana, hem arkadaşın Hasan’a… Malum imtihan dünyası… Günümüzde çoğu erkeklerin hem hedefi, hem de en tehlikeli yol tuzağı; “Üç Sa” diye de formüle edilen; Kasa-Masa-Nisa (Para, Makam ve Kadın)…   Aman ha, dikkat! Cehennemin yollarının iyi niyet taşlarıyla döşeli olduğu unutulmamalıdır. Sen Namazını ihmal etmezdin… İnanıyorum ki Zekâtını da veriyorsun. Belki Hacca da niyetlendin. İşte senin bu inançlı halin Şeytan’ın iştahını kabartıyor olabilir.   Bugün bazı dedikodular yayılmaya başladığında, dün etrafında el pençe divan durup alkış tutanlar öncelikle senin etrafından yavaş yavaş ayrılmaya başlayacaklar… Seninle aynı karede bulunmamaya gayret gösterecekler. Yarın siyasi sıfat ve makamın elinden gittikten sonra belki sana selam bile vermeyecekler!”   Sana bunları bizzat söylemek isterdim. Lakin iş yoğunluğundan olsa gerek imkân bulamadık! Yılların verdiği bir dostluk sorumluluğu gereği düşüncelerimi hiç değilse mektupla paylaşayım istedim.   Sevgili ağabeyini de aradım, onunla da görüşme fırsatımız olmadı. Henüz geri dönüş yapmadılar! Önemli değil!.. Arkadaşlarına ve ağabeyine de selamlar… İnşallah yakında sevgili ağabeyine de bir mektup yazacağım. Nice güzel günlerde görüşmek dileğiyle… 29.10.2013”  “Kendi içmez, içeni kınamaya bayılır, / Yüzünden aldatmaca, sahtekârlık yayılır. Şarap içmiyor diye, kasılıp gezer ama; / Yedikleri yanında şarap meze sayılır!” (Ömer Hayyam)   Vesselam… 29 Ekim 2016 / 28 Muharrem 1438      
YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN