‘Kurban Olamayan’ Kurbanlık..!

“Tutalım ki Ali’den Zülfikâr sana miras kaldı. Sende Ali kolu ve kalbi yoksa Zülfikar neye yarar ki?” (Hz. Mevlana)

‘Kurban olamayan’ kurbanlık..!

Kurban Bayramı yaklaşıyor, takriben bir ay var… Kurban ve Bayram hazırlıkları başladı. İlk hamle Diyanet İşleri Başkanlığından geldi. 2012 yılı kurban hizmetlerinin uygulanmasına dair tebliğ; 28.8.2012 tarihinde (28395 sayılı) Resmi Gazetede yayınlandı. Kurban Hizmetleri Komisyonu… Tebliğde, “Kurban Bayramında ibadet maksadıyla kurban kesecek vatandaşlarımızın bu görevlerini ifa ederken kurbanlarını dini hükümlere, sağlık şartlarına ve çevre temizliğine uygun bir şekilde kesmelerine veya vekâlet yoluyla kestirmelerine yardımcı olmak amacıyla” Kurban Hizmetleri Komisyonu kurulması öngörülmüş. Komisyon: İllerde Vali veya görevlendireceği bir Vali Yardımcısının, ilçelerde Kaymakamın başkanlığında, Müftülük, Sağlık Müdürlüğü veya Sağlık Grup Başkanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl/İlçe Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Taşra Teşkilatı Temsilcisi, Belediye ve Türkiye Diyanet Vakfı temsilcilerindenteşekkül etmektedir. Tebliğde dikkate değer bazı önemli hükümler… ·         Kurbanlık hayvan satış yerleri bayramdan 15 gün önce hazır hale getirilecek ve bu tarihten önce Kurbanlık hayvan satış yerlerine hayvan hareketi başlatılmayacaktır. ·         Gebe ve damızlık değeri yüksek dişi hayvanların kurbanlık olarak kesilmesinin önlenmesi, kurban edilmesi uygun olan hayvanlardan öncelikle erkek ve yaşını doldurmuş olanların tercih edilmesi hatırlatılacaktır. ·         Kurban olması dinen sakıncalı olan hayvanların üreticiler tarafından kurbanlık hayvan satış yerlerine getirilmemesi gerektiği duyurulacaktır. ·         Kurban olabilmesi için, kurbanlık hayvanın süt dişlerini değiştirmiş olması gerekir. ·         Kötürüm derecesinde hasta, gebe, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzları kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. ·         Veteriner Sağlık Raporu ve Sevk Raporu üzerine “Kurbanlık” ibaresi yazılacaktır. ·         Resmi veteriner hekimlerce kurbanlık hayvanların sağlık kontrolü yapılarak, sadece sağlıklı hayvanların sevklerine müsaade edilecektir. ·          Kurbanlık hayvan satış yerlerine bu Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde belirtilen hususlara uymayan (yani, dinen kurban olması mümkün olmayan kusurlu), küpesiz ve belgesiz büyükbaş ve küçükbaş hayvan girişleri önlenecektir. ·         Hayvanların kesiminin ehliyetli kişilerce yapılması sağlanacaktır. Bu hükümlere aykırı hareket edenlere hayvan başına 813.-TL idari para cezası uygulanacaktır. Tebliğ Diyanet uzmanlarınca okunmadı mı acaba? Tebliğde; sağlıkla ve kesimle alakalı uyulması gereken prensipler geniş şekilde zikredilmiş. Tebliğ hükümlerine uyulmaması halinde kesilecek cezalardan bahsedilmiş, ama (dinen kurban olması mümkün olmayan kusurlu) sakat ve yaşını doldurmamış (süt dişini değiştirmemiş) (özellikle dana ve tosun cinsinden) hayvanların piyasaya sürülmesinden, bunları satanlardan, kontrol etmeyenlerden pek bahsedilmemiş ve aksi davranışların cezaları da düzenlenmemiş! Tebliğde sağlık açısından gösterilen hassasiyet, maalesef dini hükümler hususunda gösterilmemiş(!) gibi gözüküyor! İster istemez bu tablo; “bürokratlar tarafından hazırlanan tebliğ, acaba uzmanlar tarafından okunmadı mı veya yeterince değerlendirilemedi mi?” sualini akla getiriyor! İşte, dikkat çekici birkaç husus..: 1-     Gebe ve damızlık değeri yüksek dişi hayvanlar için; “kurbanlık olarak kesilmesinin önlenmesi” hatırlatılacaktır, denilirken… “kurban edilmesi uygun olan hayvanlardanöncelikle erkek ve yaşını doldurmuş olanların tercih edilmesi hatırlatılacaktır,deniliyor! (madde 5/f) Hayvan sağlıksızsa; “kurbanlık olarak kesilmesinin önlenmesi” hatırlatılacak! Ya yaşını doldurmamış ise?!..  “Yaşını doldurmuş olanları tercih ediniz” diye hatırlatılacak öyle mi? Hem “Kurban olabilmesi için, kurbanlık hayvanın süt dişlerini değiştirmiş olması gerekir Kötürüm derecesinde hasta, gebe, memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz” diyeceksiniz… Hem de (kusurlu bu hayvanların) “satım ve kesiminin” kesin önlenmesi yerine, hatırlatmayı kâfi göreceksiniz! Sağlıksız hayvanların pazara sürülmemesi için; alınan ve tavsiye edilen tedbirler memnuniyet verici… Ancak Kurban’da sadece sağlıklı et temini için hayvan satılmıyor ve kesilmiyor ki! Tabii ki ‘Kurban kesilecek hayvanların’ sağlıklı olması önemli! Peki, çok sağlıklı ve semiz olduğu halde, yaşını doldurmamış ve dinen kurban olamayacak derecede kusurlu hayvanların; pazara getirilmesi, satılması, kesilmesi ne olacak? Bunun, hukuki ve manevi mes’uliyeti olmayacak mı? Gerçi tebliğin (10/4.) maddesinde “Kurbanlık hayvan satış yerlerine bu Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde belirtilen hususlara uymayan, küpesiz ve belgesiz büyükbaş ve küçükbaş hayvan girişleri önlenecektir” hükmü yer alıyor, ama yukarıdaki “hatırlatma” hükmüyle de tezat teşkil ediyor! 2-    Tebliğde, “sağlıklı olan hayvanlar için, veteriner Sağlık Raporu ve Sevk Raporu üzerine “Kurbanlık” ibaresi yazılacaktır” hükmü açıkça yazılırken, dinen kurban olması mümkün olmayan (yaşını doldurmamış veya sakat) hayvanlar için bir hüküm yok!  Hatta (bu hükme göre) dinen kurban olamayacak hayvanlara dahi(sağlıklı ise) “kurbanlık” mührü vurulabilecek! 3-    Yine tebliğde, hayvan kesimlerinin ehliyetli kişilere yaptırılmamasının cezai müeyyidesi zikredilirken, dinen kurbanlık vasfı olmayan hayvanları satanlar ve kesenler için bir hüküm bulunmuyor! Kurbanlık vasfını taşımayan (gerek yaşını doldurmamış, gerek kusurlu) hayvanları; pazara getirenler ve satanlar, bunları kontrol etmeyip kesimine sebep olanlar, bu hayvanları kesen (sözde ehil olduğu söylenen!) kasaplar sorumlu olmayacaklar mı? Geçmiş dönemlerin tartışmalı icraatlarına imza atan ve bugünkü iktidarın değişim rüzgârına ayak uyduramayan bazı (sözde!) bürokratların, başlarındaki idarecileri güç durumda bırakmak için yanlış uygulamalara (bilerek) zemin hazırladıkları yaygın bir kanaat idi. Lakin Diyanet Teşkilatında bu tür bürokratların varlığından bahsetmek çok uzak ihtimal olsa gerek! Belki de bizler tebliği yanlış yorumlamış olabiliriz! Şayet bu kurban döneminde, “kusurlu kurbanlıklar satış yerlerine sokulmaz ve teşebbüs edenlere gerekli cezalar verilirse”; tebliği yanlış yorumlamışız demek olur ki, yetkilerden özür dileriz! Yok, hiçbir değişiklik olmaz, yine geçmiş yıllarda olduğu gibi, kurban olması mümkün olmayan hayvanlar rahatça satılır, müdahale eden bulunmaz ve sorumlulara da cezai müeyyide uygulanmaz ise; tebliği doğru yorumlamışız demek olur ki, bu defa, tebliği yayınlayanlar ve uygulamasından sorumlu olanlar Müslümanlardan özür dilemelidirler! Gerçi, eksikliklerin ve yanlış anlaşılmalara müsait kapalı hükümlerin düzeltmeleri için önümüzde zaman var… Müslüman camianın samimi ve gayretli çalışmalarını ve açılımlarını takdirle takip ettiği Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmed GÖRMEZ hocamızın bu hususlardan haberdar edilmemiş olabileceğini düşünüyoruz! Her halde yetkililer (bu hususta) ikna edici açıklama yapacaklardır! (İnşallah bu mevzuya gelecek yazımızda da devam edeceğiz.) ‘‘Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu, gelir de adl-i İlahi sorar Ömer’den onu.” (Mehmed Akif)  Vesselam… 23.9.2012    

www.giresunaktuel.com’da yazı…

YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN