Mahalli Seçimlerde Adayların Gücü…

“Sık sık verilen aynı öğütten sıkılma. Çünkü bir çiviyi çakabilmek için defalarca vurmak gerekir.” Hz. Mevlana

Mahalli Seçimlerde Adayların Gücü…

 2014 yılı mahalli seçimleri yaklaşırken aday belirsizliği ve gizliliği devam ediyor… Aday tespitinde parti mi önemli, adayın şahsı mı? Kendisini partiden güçlü gören şahıslar bağımsız aday olurlar! Partiye güç katan adaylar olduğu gibi partinin gücüyle güçlenen adaylarda vardır. Mahalli seçimlerde gaye; il, ilçe, belde ve köylere ve bu mahallerde yaşayan insanımıza güzel hizmetler verebilmektir. Siyasi partiler açısından mahalli seçimler aynı zamanda genel seçimlere bir hazırlık provasıdır… Bu açıdan partiler için aday adayları tespiti önemlidir..  Mevcut başkan ve üyelerin durumu… Mevcut belediye başkanları ve meclis üyelerinin gönlünde tekrar aday olmak yatabilir! İnsanlık halidir, genelde kimse başarısız olduğunu kabullenmez! Kabullense zaten o sıfatı taşımak istemez ve erkenden (seçimleri beklemeden) istifa eder.  Parti genel merkezlerinin mevcut başkanları için başarı anketleri yaptırdığı bilinir… Anket neticesi yeterli puan alamayan başkanlar; direnmeden, hatta kamuoyuna sızdırılmadan(çaktırmadan!) erkenden aday olmayacaklarını açıklamalıdırlar.  Esasında her belediye başkanı (başarı) anketini kendi yaptırmalı… İdeal olan ve arzu edilen; özellikle mevcut belediye başkanları (seçimlerden önce, bugünlerde) başarılı olup olmadıklarını, bugüne kadar verdikleri hizmetlerden halkın memnun olup olmadığını anketlerle tespit ettirip parti teşkilatlarına ve genel merkeze yardımcı olmalıdırlar… Halk sizi başarılı kabul ediyorsa; başarıların devamı (hizmet) için tekrar vazifeye talip olduğunuzu söyleyiniz! Başarısızlığınız tescilleniyorsa; partinizin önünü tıkamayınız!  Parti teşkilatınca seçimlerde aday gösterilmeyecek mevcutlar (özellikle belediye başkanları) rencide edilmeden ve onura edilerek aday olmamaya ikna edilmelidir ki bugüne kadar hizmet verdiği partisi aleyhinde olmalarının önü kesilmelidir. Küstürülen başkanlar, kendileri kazanamasalar da partinin adayının kazanmasını engellemiş olabilirler. Mevcut başkanlar da nefislerinin emrine uyup, bugüne kadar kendilerine hizmet imkânı veren partilerine ihanet etme hatasını işlememelidirler. Adaylarda aranması gereken vasıflar!..
  • ·         Bütün adaylara eşit şartlarda seçime girebilme imkânı tanınmalıdır.
Özellikle Milletvekillerin vekillik sıfatlarıyla Belediye Başkan adayı olmalarına fırsat verilmemelidir. Demokratik olmayan darbe anayasası ile verilmiş olan bu hak (yeni Anayasa da düzeltilinceye kadar) bu seçimlerde kullanılmamalıdır. Millet adına hareket eden Milletvekilleri önce adaleti kendi nefislerinde tatbik etmelidirler. (İl-ilçe) Teşkilat yönetim kurulu üyelerinden aday olacakların şimdiden partideki vazifelerindenistifaları istenilmelidir… Adayları tespitle vazifeli (gönüllerinde adaylık yatan!) teşkilat üyelerinin kendinden başka ehil bir aday tespitlerinde objektif olmaları mümkün değildir.
  • ·         “Hangi aday ne kadar rey getirirden ziyade, hangi aday ne kadar rey kaybettirir” prensibi göz ardı edilmemelidir.
Vatandaş şahıstan ziyade partiye rey vermektedir. Başarılı olamamış mevcut başkanlar yenilere göre daha şansızdırlar. İhtiyaçlarını karşılayamadığı ve gönüllerini kırdığı kişiler, genelde memnun olan kişilerden daha fazladır. Bu itibarla mevcut başkanların adaylıklarında daha hassas olunmalıdır!
  • ·         Bugüne kadar teşkilatın değişik kademelerinde vazife imkânı verilmiş olup da kendi parti üyeleriyle münasebetlerinde hoş görü engeline takılmış olanlar, ya yaratılıştan gelen veya sıfat ve servetin etkisiyle kibirli tavırdan kendilerini kurtaramayanlar aday gösterilmemelidir.
Zira kendi arkadaşlarına hoş görülü olamayanlarındiğer partililere hoş görülü olabilmeleri mümkün değildir. Bu tip kişiler seçimi kazansalar dahi ne partilerine ne de millete faydaları olur!
  • ·         Geçmişte veya bugün teşkilat içi ihtilafın tarafı olan şahıslar; seçimin kazanılmama riski bulunan (rakip partilerle puan farkı düşük olan) yerlerde aday gösterilmemelidir.
Kendi partilisine husumetinden rakip adayları destekleyenlerin varlığı unutulmamalıdır. Geçmiş seçimlerde yaşanan ve bilinen hatalar tekrarlanmamalıdır! Giresun Belediye Başkanı Kerim AKSU’nun şansı… Kerim Bey 2009 seçimlerinde partisi CHP’den daha fazla rey alan, partisine güç katan adaylar arasında yer aldı. Bu gücün oluşumunda şahsi becerileri kadar, Ak Parti’lilerin kendi adaylarına tepkisi büyük oranda katkı sağlamıştı. Nitekim 2009 yılında İl Genel Meclisinde Ak Parti’nin rey oranı % 42 iken, Belediye Başkanlığında % 29’dur. CHP ise; İl Genel Meclisinde % 23,4 oranında rey alırken, Belediye Başkanlığında % 40üzerinde rey almıştır. Yani İl Genel Meclisinde partisine rey kullanan (sözde!) Ak Partili seçmen, Belediye Başkanlığında CHP’ye rey kullanmıştır. Sayın Aksunun; Halkla ilişkilerinde, ikili münasebetlerinde başarılı bir performans gösterdiği söylenebilir… Basınla diyalogu iyi… Aleyhinde çıkan haberlere (ender siyasetçilerde görülen) bir hoşgörü sahibi… Reklamını iyi yaptırıyor! Bu sahada başkanlık gücünü iyi kullandığı ifade edilebilir! Takdir edilmesi gereken bir mücadele azmi var… Atapark projesi bunun örneklerinden biridir! Keza Gazi Caddesi projesindeki cesareti de takdir edilmelidir! Şayet Ak Parti’li bir belediye başkanı yaz mevsiminde, şehrin en işlek caddesinin tamamını 3 ay süreyle inşaat sahasına döndürmeye çalışsaydı muvaffak olamazdı! Halkın tepkisi acımasız olurdu! Belediye binası önünde günlerce tencere tava çalarlar, diğer bir ifadeyle belediye binasını başkana dar ederlerdi! Gazi Caddesi bitirildiğinde “güzel oldu, iyi oldu” diyenler olabileceği gibi eleştirenlerde olacaktır…  Bu düzenleme sonrası cadde üzerindeki işyerlerinin (zaten yüksek) olan kiralarının daha da artacağı malum… Bundan mülk sahiplerinin memnun olacağı kesin! Ya kiracı esnafın memnuniyeti veya tepkisi nasıl olur? O, meçhul! Kerim Aksunun en büyük şansızlığı; kendisine destek veren Ak Parti’li seçmenlerin varlığını unutarak Gezi parkı eylemlerine destek veren grubun içinde yer almasıdır. Keza şehrin girişine (tartışmalı) başlatılan balık hali inşaatı (geri adım atılmazsa) başkanın başını çok ağrıtacak gibi görülüyor! Zira balık hali inşaatından memnun olmayanların sayısının memnun olanlardan çok daha fazla olduğunu görmek için siyaset uzmanı olmaya gerek yok!        Sayın Aksu, Ak Parti’nin muhalefetinden ziyade kendi parti teşkilatı içinden gelecek muhalefetle zor günler yaşayacağı görülüyor… Zaaflarından biri; siyasi üslubu… Hükümet kanadıyla sıcak münasebet kuramama sıkıntısı var! Parti teşkilatının vermesi gereken mesajları (biraz sert üslupla) kendi vermeye çalışıyor. Giresun eski valisi Sayın D.Ali Şahin veda konuşmasında; “hizmet için belediye ile uyumlu çalışmak gerekir. Bizler de Belediye Başkanımızla çok güzel uyumlu çalışmalar yaptık” diyor… Acaba Sayın Aksu böyle bir cümleyi hükümet üyeleri veya Ak Parti kurmayları için kullanabilir mi? Veya bugüne kadar İktidara karşı böyle bir üslubuna şahit olan var mı? Ak Parti’nin Giresun’da şansı… Giresun’da seçmen genelde şahıslara değil partiye rey verir… Genel seçimlerde özellikle genel başkanın karizması seçmen tercihinde etkili olur.  Vatandaş adayın şahsına pek bakmaz! Mahalli seçimlerde ise adayın şahsiyeti seçim kazanmadan ziyade seçim kaybetmede önem arzeder. Bu itibarla Ak Parti Giresun’da, “seçimi kazanacak aday üzerinde değil seçimi kaybettirecek aday üzerinde” odaklanmalıdır! 2009 seçimlerinde CHP’ye kerhen giden reyler üzerinde çalışılmalıdır… 2011 genel seçimlerinde Giresun Merkez’de (belediye sınırları dâhilinde) 26 mahallede Ak Parti 28 500 rey alırken CHP’nin aldığı rey; 20 200 Bu tablo Ak Parti’lileri rehavete sevk etmemelidir. Bu tablo doğru okunur da Milletvekilleri, İl Teşkilatı ve Merkez İlçe Teşkilatı arasındaki ihtilaf çözüldüğünde Belediye Başkanlığı büyük ihtimalle Ak Parti’dedir! Her ailede kardeşler arasında ihtilaf olabilir… Hiç değilse bu ihtilaf seçimler neticesine kadar tehir edilebilmelidir!   Meraklısına fıkra!… “Bir gün Gazneli Mahmut sırtında diken taşıyan zayıf mı zayıf bir ihtiyar gördü. Haline acıyıp "İhtiyar! Şu sıkıntıdan kurtulmak için iki üç altın mı istersin, bir eşek mi? İki üç koyun mu, bir bağ mı? Dile benden." dedi. - Altını ver, belime sarayım. Eşeğe binip koyunları önüme katayım. Bağa gidip ömrümün sonunda duacın olayım. Sultan bu cevabı beğenir ve ihtiyarın dileklerini yerine getirir.”   “Domatesçi, biberci bağırır da kuyumcu bağırmaz. Eskici bağırır ama antikacı bağırmaz. İnsan bağırırken düşünemez...” NFK Vesselam… 18.08.2013    

www.giresunaktuel.com’da yazı…

www.haberci28.com’da yazı…

YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN