Siyasetten soğutan siyasetçiler!..

Günlük Notlar…

Siyasetten soğutan siyasetçiler!..

Siyasetçi vardır; insanlara siyaseti sevdirir. Siyasetten uzak olanları siyasetin içine çeker… Siyasetin içinde onların çalışma azmini kuvvetlendirir. Siyasetin ülkeye ve millete hizmet vesilesi olduğunu kendi uygulamaları ile gösterir. Tıpkı: Talebeye dersini sevdiren öğretmen, Müslümanlara cami ve cemaati, Kur’an ve ibadeti sevdiren Hoca misali! Siyasetçi vardır; insanları siyasetten soğutur. Siyasetin içinde olanların heyecanını söndürür, çalışma azmini köreltir…  Bıktırır ve siyasetten uzaklaştırır. Siyasete henüz girmemiş olanların siyasetten nefret etmelerine vesile olur. Tıpkı: Talebeyi dersten soğutan, hatta okul ve eğitimden uzaklaştıran öğretmen, Müslümanları cami ve cemaatten, Kur’an ve ibadetten uzaklaştıran Hoca misali! *** “Kadınlardan, oğullardan, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşten, salınmış atlardan - bineklerden - davarlardan ve ekinlerden gelen zevklere aşırı düşkünlük, insanlara süslü gösterildi. Bunlar sadece dünya hayatının metaıdır. Asıl varılacak yer ise Allah’ın yanındadır.” (Âli İmrân-14 “Şunu iyi ilin ki; dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda karşılıklı bir övünme ve daha çok mal ve evlat sahibi olmak isteğinden, yarışından ibarettir. Bu ise; yağmurun bitirdiği, ekincilerinde hoşuna giden bir bitki gibidir ki, sonra kurur da sapsarı olduğunu görürsün. Sonra da çör çöp olur gider. Ahirette şiddetli bir azap vardır. Allah’ın rızası ve mağfireti de vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimden başka bir şey değildir.” (Hadid-20) “Bir koyun sürüsünün üzerine salıverilen iki aç kurdun o sürüye zararı, kişinin mal ve şeref hırsının dinine olan zararından daha ağır değildir.” (Tirmizi: 4.C.2482-Dârimî: 6.C.2733) *** Bir gün, döneminin Başbakanı Emir Pervane, kendisine nasihatlerde bulunması ve öğütler vermesi için Mevlâna”nın huzuruna gelir. Mevlâna onun bu isteğini dinler, bir müddet susar ve Emir”e dönerek sorar: “Emir, Kuran’ı ezberlediğini duyuyorum..” Emir, “Evet ezberliyorum.” diye cevap verir. Hz. Mevlâna tekrar sorar: “Hadis-i şeriflerle ilgili bir eseri de Şeyh Sadreddin Hazretlerinden dinlediğini duyuyorum.” Emir tekrar “Evet, doğrudur.” diye cevap verir. Bunun üzerine Hz. Mevlâna “Mademki Allah”ın ve O”nun elçisinin sözlerini okuduğun ve bildiğin halde o sözlerden öğüt alamıyor ve Âyet ve hadislerin gereğince amel edemiyorsan benim nasihatimi nasıl dinlersin?” deyince Emir ağlayarak Hz. Mevlâna”nın huzurundan ayrılır ve artık adaletli bir yönetim göstermeye başlar. *** “Sakın insanların kötüsü ile iyisi senin yanında eşit olmasın. Zira eşitliğin böylesi iyileri iyilikten soğutur, kötülerin de fenalığa meylini devam ettirir.” (Hz. Ali)   “Makam hırsı, insanların başlıca dürtüsüdür. Yükselme ümidi oldukça, herkes liyakatini göstermeye çalışır; fakat bir kere en yüksek dereceye vardıktan sonra da, rahattan başka bir şey düşünülemez.” (Napolyon)   “Yol kesenler olmadıkça, lanetlenmiş şeytan bulunmadıkça, sabırlılar, gerçek erler, yoksulları doyuranlar nasıl belirir, anlaşılır?” (Hz. Mevlana)   “Marifetlerin en üstünü insanın kendisini tanımasıdır ve en büyük cahillik ise insanın kendini tanımamasıdır.” (Hz. Ali)    “De ki: Ben, ağaran sabahın Rabbine sığınırım, yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden ve haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden.” (Felak Sûresi, Ayet 1-5)   04 Eylül 2015 / 20 Zilkâde 1436
YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN