Yeni Çağın Yeni Uzmanları!..

“Bazı horozlar, güneşin kendileri yüzünden doğduğunu sanırlar” (Fontans) Günlük Notlar…

Yeni Çağın Yeni Uzmanları!..

  - Hasta olmayan (sağlıklı) kişileri hasta eden, “Adamı hasta edenler!..” - Akıllı insanları deli eden, “Adamı deli edenler!..” - Çalışma azminde olan, işinde gücünde olanları; işten soğutan, tembelliğe sevk edenler!.. - Siyaseti memlekete ve millete hizmet vesilesi kabul edip; yemeyen yedirmeyen, çalmayan çaldırmayan dürüst şahsiyetleri siyasî faaliyetlerin dışına iten, saf dışı eden; mahir uzman siyasetçiler!.. - Programını ve liderini beğendiği siyasî partilerin iktidar olması için (hiçbir maddi beklenti içinde olmaksızın) seferber olan, kilometrelerce uzaklarda tatilini bir rey için kesen seçmenleri sandıktan soğutanlar!.. Bu, sahalarında fevkalade başarılı mahir uzmanlar sıradan kişiler olamaz… Bunlar, ancak özel bir eğitimden geçmiş, özel yetiştirilmiş, özel vazifelendirilmiş kişiler olmalı! ***   Padişah Dostunu Düşmanından Ayırt Edebilmeli!.. “İşittim ki, asîl Dârâ bir av eğlencesi esnasında askerlerinden uzak düşmüş. O sırada bir at çobanı Dârâ’ya doğru koşarak gelmeye başlamış. Dârâ tanımadığı bu adamın kendine doğru gelmekte olduğunu görünce içine şüphe girmiş ve kendi kendine: “Bu bir düşman olsa gerektir. Şunu yanıma yaklaştırmayayım, oklayayım; olduğu yerde dikilikalsın.” demiş. Key’lere mahsus yayını kurup nişan almış, bir vuruşta o gelen kimseyi yok etmek istemiş… Dârâ’nın yayını kurduğunu, okunu atmaya hazırlandığını gören çoban: “Ey İran’ın, Turanın şahı, zamanın fena gözü senden uzak olsun, düşman değilim. Bana kıyma, ben şahımın atlarını besliyorum. Bu iş için şu çayırda bulunuyorum.” diye haykırmış. Çobanın haykırması üzerine Dârâ müsterih olmuş ve gülerek: “Hey düşüncesiz adam, sana bir mübarek melek yardım etti. Yoksa yayı kurmuştum. Öldüğün gün idi.” demiş. Çoban gülmüş ve şöyle cevap vermiş: “İnsan iyiliğini gördüğü insanlara, doğru yolu göstermek mecburiyetindedir. Haddim olmayarak, nasihat olmak üzere söylüyorum… Bir padişahın dostunu düşmanından ayırt edememesi, o padişah için iyi bir şey değildir. Büyükler öyle yaşamalılar ki, her küçüğün kim olduğunu bilmelidirler. Sen beni sarayda kaç kere görmüş; atlardan, otlardan sormuştun. Şimdi huzurunuza muhabbet ve hürmetimi arz için geliyorum. Yine beni düşmandan fark edemediniz. Hâlbuki ben çoban kulunuz, istenilen bir atı yüz bin atın içinden derhal bulup çıkarırım. Demek ki, çobanlığım akıl ve fikir iledir. Sen de benim gibi ol, sürünü, atını muhafaza buyur.”   Kıssadan hisse: Şeyh Sâdî Şîrazî diyor ki; “Dârâ çobandan bu nasihati dinmemiş ve onu taltif etmiş, kendi kendinden de utanmış ve bu nasihati, insan, kalbine yazmalı demiş. Bir ülkede padişahın tedbiri çobandan aşağı olursa, o ülkenin mahvü perişan olmasından korkulur.” (Şeyh Sâdî Şîrazî-BOSTAN)   “Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın, tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın.” (Hz. Mevlana) Vesselam… 15 Nisan 2015 / 26 Cemâziyelâhir 1436
YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN