Cum’a namazının kılınmaması: Ebabil kuşlarına davetiyedir!.. İlahî belâya davetiyedir!..

“Eğer, o memleketlerin halkları iman etseler ve Allah’a karşı gelmekten sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereketler (in kapılarını) açardık. Fakat onlar yalanladılar, biz de kendilerini işledikleri günahlarından dolayı yakalayıverdik.” (Araf,7/96)

***

Türkiye’de de Cum’a Namazı Yasaklandı!..
Ey vah!.. Ey vah!..
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ikinci bir emre kadar ülke genelinde Cuma namazı dâhil Cami ve mescitlerde cemaat ile namaz kılınmayacağı açıklamasında bulunuyor…
***
3 gün önce (13 Mart) Din İşleri Yüksek Kurulunca yapılan açıklamada:
- Hasta olanlara Cuma namazının fark olmadığı, bu kişilerin evlerinde öğle namazı kılmalarının uygun olacağı tavsiyesinde bulunuyor..
- Ve “Kamu sağlığını korumakla yetkili otoritelerce karar alınması halinde, hastalığın yayılmaması için karantina kapsamında tutulan bölgedeki kişilere cuma namazı farz değildir. Bu kişilerin, söz konusu çağrıyı veya sınırlamayı ihlal ederek cemaate katılması caiz değildir. Bu kişiler, cuma namazı yerine evlerinde öğle namazını kılmalıdırlar" deniliyordu.
***
3 gün sonra ise Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ikinci bir emre kadar ülke genelinde Cuma namazı dâhil Cami ve mescitlerde cemaat ile namaz kılınmayacağı açıklamasında bulunuyor…
***
Diyanet İşleri Başkanlığı, itibarı zedelenmemesi gereken güzide ve önemli bir kuruluşumuz.
Ancak 3 gün önce Din İşleri Yüksek Kurulunca yapılan bir açıklamanın zıddına 3 gün sonra (Din İşleri Yüksek Kurulu imzası olmayan!) bir açıklama yapılacak olursa; Müslümanlar ve İslamî sahada söz sahibi âlimler sormazlar ve merak etmezler mi:
- Başkan Sn. Erbaş Hocanın bu açıklamasının mesnedi nedir?..

- Bu karar, Din İşleri Yüksek Kurulunda müzakere edilmemiş midir, edilmişse; açıklamanın altında neden Kurulun imzası bulunmamaktadır?

- İslâm ve Osmanlı tarihinde bugüne kadar ülke genelini kapsayan böyle bir Cuma yasağı kararı vaki olmuş mudur?

***
Bu yasak kararı;
- Bir tuzaktır!..
- Bir fitne sebebidir!..
- Bu tedbir değil bir tahriktir!..
- Provokatörlere malzemedir!..
***
Bir ülke sınırları dâhilinde şehrinden en ücra köyüne ve mezrasına kadar değil haftalarca Cuma namazının kılınmaması bir hafta dahi Cuma namazının kılınmaması;
✅ - Ebabil kuşlarına davetiyedir!..
✅ - İlahî belâya davetiyedir!..
✅ - Tsunami felaketinden daha büyük bir felâkettir!..

***

Cuma namazı kılınmayacak olursa, Cuma saatinde;
- Selimiye, Süleymaniye, Sultanahmet, Eyüp Sultan camileri başta olmak üzere ülke genelinde 90 bine yakın camiler ağlayacaktır!
- Yer ve gök ağlayacaktır!..

- Cuma namazı kıldıran ve Cuma Hutbesi okuyan İmam-Hatipler ağlayacaktır!..
- Cuma namazı kılan milyonlarca Müslümanlar ağlayacaktır!.
***
Bu vahim karar acilen yenide gözden geçirilmeli ve yasak kararı kaldırılmalıdır!..
Bu kararın açıklanması uygulanmasından daha vahimdir!..
Böyle bir kararın toplumda doğuracağı manevi tahribat virüsün tahribatından kat be kat daha ağır olacaktır!..

***
Bu yasak kararı açıklamasının ülke genelinde “pavyon, diskotek, bar, gece kulüplerinin faaliyetleri geçici süreyle durdurulduğu” kararından sonra yapılmış olması dikkat çekicidir!..
Yoksa Cuma namazı yasak kararı “eğlence mahallesinden gelen baskılar neticesinde denge olsun” diye mi alınmıştır?..
Bunu düşünmek bile telafisi imkansız bir tahribattır!..

***
- Bu yasak kararının altından (Diyanet İşleri Başkanlığı değil) bu karara vesile olanlar kalkamazlar!..
- Bu kararın altından bu karara sükût eden İslâm âlimleri de kalkamaz!
- Bu kararın altından kolay kolay sadece iktidar değil tepki göstermeyen muhalefet de kalkamaz!..

***
"Onlardan (Mekke halkından) önce nice nesilleri helak ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkân ve iktidarı onlara vermiştik. Onlara bol bol yağmur yağdırmıştık. Topraklarından nehirler akıttık. Sonra da günahları sebebiyle onları helak ettik ve arkalarından başka bir nesil var ettik” (Enam,6/6)

Vesselam…
16 Mart 2020 Pazartesi / 21 Recep 1441