Makam (makamda bulunana) Emanettir!..

Makamdan ayrılırken bırakacağınız şeyler sizin değildir!..

“Sizden, üzerine mesuliyet yüklenen bir kimse için Allah hayır murâd ederse, ona “Salih” bir vezîr nasib eder de unuttuğu şeyleri hatırlatır, hatırladığı şeylerde de yardımcı olur.”  (Ebû Davûd, Harâc, 4)

***

Makam (makamda bulunana) Emanettir!..

Makamda bulunan makamın sahibi değil emanetçisi, geçici bekçisidir!

Makamın sahibi millettir.

 

Makam sahibine (makamda olduğu sürece) gelen hediyeler, ikram ve iltifatlar şahsa değil makama aittir… Dolayısıyla milletindir.

 

Makamdan ayrılırken bırakacağınız şeyler sizin değildir!..

***

Makamlar bir kahve içimlik yerlerdir.

Makam ve emanetçisini güzel anlatan eski bir bakanın ibretlik hikâyesi: KÂĞIT BARDAK

Makamdayken porselen bardak; makamdan sonra kâğıt bardak!..

 

**

Eski bir bakandan bir konferansta konuşma yapması istenmişti.

 

Elinde kağıt kahve bardağı ile kürsüye çıktı ve konuşmasına başladı.

Ama kafasının başka yerde olduğu sanki anlaşılıyordu.

Daha bir iki cümle söylemiş iken durdu, kahve bardağından bir yudum aldı ve sonra bir süre bardağı kaldırıp baktı.

 

Derin bir nefes aldı ve;

“Biliyor musunuz ne düşünüyorum? " diye sordu:

 

"Bu konferansta geçen yıl da, hem de aynı kürsüde konuşmuştum.

Tek bir fark vardı; o zaman hala bakanlık görevim sürüyordu.

Buraya gelirken bana business class bileti alınmıştı, hava alanında beni bir limuzin ve eskort araba bekliyordu.

 

Beni önce bir otele götürmüşlerdi.

Otel müdürü beni otelin kapısında karşılamış ve kral dairesine çıkarmıştı.

Ertesi sabah lobide benim odadan inişimi bekleyen bir heyet vardı.

Beni yine aynı limuzinle bu salona getirmişlerdi.

Özel bir kapıdan içeri almışlardı.

Çok şık bir bekleme odasında konferansı beklerken porselen bir kapta kahve ikram etmişlerdi.

Sonra da beni salona aldılar ve en ön sırada ayrılan yerime geçmiştim."

 

Eski bakan derin bir nefes aldı, seyircilere gülerek bir süre baktı ve devam etti:

"Fakat bu yıl karşınızda bir bakan olarak bulunmuyorum."

Bir an durdu ve sonra:

"Dün buraya kendi ödediğim uçak bileti ile uçtum.

Beni hava alanında kimse karşılamadı.

Otele taksi ile geldim.

Kendi odama kendim çıktım.

Bu sabah buraya otelden yine taksi ile geldim.

 

Kapıdan girerken güvenlikten geçtim, hüviyetimi alıp listede olduğuma emin olmadan salona almadılar bile… Sonra da bulabildiğim yerde oturdum.

Canım kahve istedi ve görevliye sordum; bana dışarıda kahve makinesi olduğunu söyledi.

Ben de çıktım ve şu gördüğünüz kağıt bardağa kahveyi kendim doldurdum."

 

Seyirci gülmeye başlamıştı.

 

"Sanıyorum geçen yıl porselen bardak bana sunulmamıştı… Makamıma sunulmuştu.

Benim asıl bardağım işte bu."

 

Konuşmanın bu noktasında gülüp alkışlayan seyircilere kahve bardağını kaldırıp gösterdi.

 

Alkışlar bitince de şunları söyledi;

"Size verebileceğim en iyi ders bu işte.

Bütün o övgüler, hizmetler, avantajlar, rütbeniz, rolünüz; makamınız içindir… Size ait değildir.

Ve bir gün makamınızı, görevinizi bitirdiğinizde porselen bardağınızı halefinize verirler.

Çünkü aslında hep layık olduğunuz kâğıt bardaktır.”

***

“Yetkili makamlarda bulunan kişilerin, bu göreve gelmeden önce aralarında hediyeleşme âdeti olmayan kişilerden her ne ad altında olursa olsun; hediye ve bağış kabul etmeleri caiz değildir. Zira bu durum, rüşvet olarak değerlendirilebilir.” (Merğînânî, el-Hidâye, V, 365; Mevsılî, el-İhtiyâr, II, 210-211).


Hz. Peygamber (s.a.s.), idari makamlarda bulunanlara verilen hediyelerle ilgili olarak; “Yetkililerin aldığı hediyeler, ganimetten aşırmak (kamu malını zimmetine geçirmek) gibidir.” (Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, X, 233) buyurmuştur.

 

Yine Resûlullah (s.a.s.), zekât toplamakla görevlendirdiği memurunun hediye aldığını işittiğinde; “Benim gönderdiğim bir görevliye ne oluyor ki: ‘Bu zekât malıdır; bu da bana hediye edilmiştir.’ demektedir! Bu kişi babasının (yahut anasının) evinde oturup kalsa, acaba kendisine hediye verilir miydi? Allah’a yemin ederim ki, sizden biriniz o zekât malından bir şey alırsa kıyamet gününe o malı boynunda taşıyarak gelecektir.” (Müslim, İmârât, 26) buyurarak, kişinin yetkili makamda bulunmasından dolayı hediye almasının caiz olmadığını ifade etmiştir.” (Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı)

***

“Dünyada iki şey insanı bozar: birincisi otorite ve iktidar, ikincisi ise dünya malı…”

(İmam Gazali)

 

Vesselam…

05 Temmuz 2020 Pazar / 14 Zilkade 1441

 

 

 

 

YORUMLAR
Site İçinde Ara

Haftanın Sözü

“Aslan köpeklere baş olursa, köpeklerin her biri kendi karşısındakine aslan kesilir. Eğer aslanlara köpek baş olursa, o aslanların hepsi köpek olur.” (Yusuf Has Hacip)

Namaz Vakitleri
Giresun Hava Durumu
GİRESUN